Esas No: 2011/16919
Karar No: 2012/3585
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16919 Esas 2012/3585 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki zilyetlik şerhinin değiştirilmesi davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda ... köyü 126 ada 52 parsel sayılı taşınmaz 52342,09 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle Hazine adına kayıtlıdır. Davacı, 17.02.2010 tarihli dava dilekçesinde 126 ada 52 parselin 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olup Hazine adına tapuda kayıtlı olduğunu taşınmazın (A) ile gösterilen 20577,24 m2’lik kısmını 1978 yılından beri zilyetliğinde olduğunu, bu kısmın zilyetliğinde olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece davalılardan bir kısmının taşınmazın zilyedi olduğu ve bu hususun beyanlar hanesinde kayıtlı olduğu 2924 sayılı Yasanın 4127 sayılı Yasa ile değişik 11/3. maddesi gereğince kadastro sırasında taşınmazı tasarruf edenlerin isimlerinin tapunun beyanlar hanesinde gösterileceği, bu hususun şahsi hak mahiyetinde olduğu, bu kişilerin hak sahibi olup olmadıkları hususunun Orman Bakanlığınca oluşturulacak hak sahibi komisyonlarınca belirleneceği,bu komisyona başvurmadan tarafların anlaşması ile veya genel mahkemeye başvurarak hak sahibi olma veya bu yöndeki kaydın düzeltilmesinin istenemeyeceği, hak sahibi komisyonunca karar verildikten sonra ilgililerin itiraz ve dava hakkını kullanabileceklerinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik şerhinin değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan davalıların değil, kendilerinin zilyet olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, 27.01.2009 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. maddesi ile "EK MADDE 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." hükümleri yürürlüğe konulmuştur.
Kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyetlik veya muhdesat şerhi, aynı hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu ile hak sahipliği tespit komisyonunun yapacağı tespit sırasında ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kadastro sırasında değerlendirilebilir. Muhdesat ve kullanımla ilgili itiraz ve dava hakları da o aşamada kullanılabilir.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. maddesi gereğince kadastro yapılıncaya kadar muhdesat ve kullanımla ilgili itiraz ve dava hakları dava yoluyla genel mahkemeden istenemeyeceğinden davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.