20. Hukuk Dairesi 2012/2794 E. , 2012/3582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ve davalılardan Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Köyceğiz Kadastro Mahkemesi"nin 2010/118 esas sayılı dava dosyasında davacı ... köyü"nde 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesiyle eklenen) Ek-4. maddesine göre yapılan kadastroda, kullanmakta olduğu 400,00 m2 arazi ve içerisindeki iki katlı kargir evin 2/B arazisi sınırları içerisinde olmasına karşın hiçbir ölçüm çalışması görmediğini belirtmiş, 3449 parsel 17,00 m2 yerin Maliye Hazinesi olup kullanıcısının kendisi olduğunu söyleyerek davasının daha önce açmış olduğu 2010/52 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini talep ederek dava açmıştır. 2010/52 esas sayılı dava dosyasında, davacı dilekçesinde Yayla köyü"nde 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesiyle eklenen) Ek-4. maddesine göre yapılan kadastroda, kullanmakta olduğu 400,00 m2 arazi ve içerisindeki iki katlı kargir evin 2/B arazisi sınırları içerisinde olmasına karşın hiçbir ölçüm çalışması görmediğini belirterek hazine adına yapılan tesbitin iptali ile adı geçen taşınmazın iki katlı evi ile birlikte adına tesciline karar verilmesini kadastro mahkemesi"nden talep etmiştir. Mahkemece hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıkların kadastro mahkemesinde çözümlenmesinin mümkün olmayacağından bahisle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, süresi içerisinde verilen dilekçe dikkate alınarak dosya Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş, Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucunda da görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın Ek-4 maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4/1. maddesi gereğince "6831 sayılı Orman Kanunun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/09/1983 tarih ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil..." edilir.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi 3402 sayılı Yasanın 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Yasanın 27. maddesinde düzenlenmiştir. 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde hükmüne göre yapılan kadastro işlemine itiraz davasında kadastro mahkemesi görevli olup, davacıya ait taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu halde, 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesine göre bu yer için tutanak düzenlenmediği iddiasıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli değildir.
Diğer taraftan, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu, orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B işlemlerine itiraz niteliğinde olduğu düşünülse bile, altı aylık hak düşürücü süre geçtiğinden, davada kadastro mahkemesi görevli olmayıp genel mahkeme görevlidir.
Açıklanan hususlar gözetilerek, iddia ve savunmanın delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, görevsizliğe karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi ile Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 12.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.