Esas No: 2022/7425
Karar No: 2022/8662
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/7425 Esas 2022/8662 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/7425 E. , 2022/8662 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalılardan ... tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de; temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ... ile davalıların murisi olan ... arasında 18/08/1994 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinde taşınmazın satış bedelinin 150.000.000 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin 55.000.000 TL'lik bölümünün sözleşmenin imzalandığı tarihte, 95.000.000 TL'lik bölümünün ise 12/05/1995 tarihinde davalıların murisine ödendiğini, sözleşmeye konu taşınmazın tapu devrinin yapılmaması nedeniyle davalılar aleyhine açtıkları tapu iptal ve tescil davasının 2004 yılında ret ile sonuçlandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ödenen 55.000.000 TL'nin 18/08/1994 tarihindeki değerinin, 95.000.000 TL'nin 12/05/1995 tarihindeki değerinin günümüze uyarlanarak tespiti ile şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmişler; 18/07/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 15.767,06 TL’ye artırmışlardır.
Davalılar; davaya konu satış sözleşmesi nedeniyle ödenen toplam 150.000.000 TL bedeli icra kanalı ile 4 defa da 7.000 TL olarak davacılara geri ödediklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davacıların murisi tarafından 1994 ve 1995 yıllarında ödenen toplam 150.000.000 TL’nin denkleştirici adalet kuralı gereğince dava tarihinde ulaştığı değerin bilirkişi tarafından 15.767,96 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 15.767,06 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine dair karar, davalıların temyizi üzerine; Dairemizin 27/10/2015 tarihli ve 2014/20564 E. 2015/16698 K. sayılı ilamıyla; davalıların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacıların açtığı tapu iptal ve tescil davasının 03/06/2004 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 03/06/2004 tarihi itibariyle ulaştığı güncel bedelin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekirken, davanın açıldığı 21/08/2009 tarihi itibarıyla ulaştığı güncel değere hükmedilmesinin doğru olmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma kararına uyan mahkemece; denkleştirici adalet ilkesi gereğince davacıların murisi tarafından ödenen bedellerin dava tarihinde ulaştığı değerin bilirkişi tarafından 11.235,85 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL’nin dava tarihinden, 1.235,85 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen (davacıların açtığı tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği) 03/06/2004 tarihi, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarihtir. Bu nedenle; mahkemece verilen ilk karar, davacıların murisi tarafından ödenen bedellerin bu tarih itibariyle ulaştığı güncel değerin tahsiline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Hal böyle olunca, mahkemece; geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca ödenen bedellerin, bilirkişi tarafından 03/06/2004 tarihi itibariyle ulaştığı belirlenen değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, aynı bilirkişi tarafından davanın açıldığı 21/08/2009 tarihi itibariyle ulaştığı belirlenen değerinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.