Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2983 Esas 2012/3992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2983
Karar No: 2012/3992

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2983 Esas 2012/3992 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/2983 E.  ,  2012/3992 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 109 ada 1, 110 ada 1 ve 111 ada 31 parsel sayılı 1.432.439,79, 1.507.708,81 ve 2.673.485,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları tarafından davalılar ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. ... irsen intikal iddiasına, Hazine ise çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların ve müdahil Hazinenin davasının reddine, müdahil ..."ın davasının kabulüne ve çekişmeli parselin davalılar ... ve ... ile müdahil"in murisi ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları ile müdahil Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davalı tarafın ve müdahil ..."ın dayanağı olan tapu ve vergi kaydının çekişmeli taşınmazlarla birlikte dava dışı 111 ada 32 sayılı parseli kapsadığı, kayıtların sabit sınırlı olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli olmayıp, değerlendirme de dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemece davacı tarafın dayanağı olan yayla nitelikli 1937 tarih 1 tahrir nolu vergi kaydı ile davalı tarafın ve müdahil ... dayanağı olan kışlak nitelikli Ağustos 1933 tarih 17 nolu kayıttan gelen 5.4.1962 tarih 17 numaralı tapu kaydı ve 1937 tarih 171 tahrir numaralı vergi kayıtları mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, uygulamada çekişmeli taşınmazları kenardan çevreleyen komşu parsellerin dayanağını oluşturan kayıtlardan yararlanılmamış, yerel bilirkişilerin ve davalı tanığının kayıtların hudutları ile ilgili soyut beyanları ile yetinilmiş, taşınmazların kimden geldiği, hangi tarihten bu yana kim tarafından ne şekilde kullanıldığına yönelik yeterli araştırma da yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili deliller istenmeli, dayandıkları kayıtların kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılarak varsa bu parsellerin ve taşınmazlara komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köyden seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile yine aynı yöntemle belirlenecek tanıklar ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında malik haneleri açık bulunan taşınmazların maliklerinin 3402 sayılı Yasa"nın 30. maddesi uyarınca re"sen belirleneceği yol, kızılkaya ve sırt" sınırları itibarı ile değişebilir nitelik bulunan tapu ve vergi kayıtların miktarları ile geçerli olacağı göz önünde bulundurularak; kayıtların sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle uygulanıp, bilirkişilerce gösterilen sınırlar, teknik bilirkişi tarafından harita üzerinde işaretlenmeli, kayıtlar da yazılı olup, bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, kayıtların kapsamları sabit sınırlarından başlanılarak belirlenmeli, davalılar ve katılan tarafından dayanılan tapu ve vergi kayıtlarının, dava dışı 111 ada 32 parsel sayılı taşınmaza da miktarından fazla olarak revizyon gördüğü dikkate alınmalıdır. Taşınmazların, mülkiyet belgesi olan tapu kaydının kapsamı dışında kalmaları halinde, vergi kayıtlarının mülkiyet belgesi olmayıp, ancak zilyetliğe karine teşkil edebileceği ve zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği dikkate alınarak; taşınmazların kamu malı ya da özel mülk niteliğin de olup olmadıkları, niteliklerinin zilyetlikle kazanıma elverişli yerlerden olup olmadığı, kimin ya da kimlerin kullanımında oldukları, kullanım şekli ve süresi konusunda yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından ayrıntılı beyan alınmalıdır. Ziraatçi bilirkişi kurulundan da taşınmazların niteliği, toprak yapısı, kullanım şekli konusunda da ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek malik hanesinin kimin ya da kimlerin adına doldurulacağı, belirlenmek suretiyle tescile karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, yetersiz inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ile katılan Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara