(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/1566 E. , 2010/2696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kırk adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yirmiiki adet taşınmaz yönünden satış suretiyle ortaklığın giderilmesine, diğer parsellerle ilgili davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince;
1- Dava konusu satışına karar verilen taşınmazların tamamında paydaş olan ölü ...’in tapu kayıtlarında baba adı ... olmasına rağmen, dosyadaki ...’e ait mirasçılık belgesinde baba adı ... olup, bu kişilerin aynı kişiler olup olmadıkları anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu husus üzerinde durularak belirtilen kişilerin aynı kişiler olması halinde tapuda baba adının düzeltilmesi için ilgilisine süre verilerek sonucuna göre hareket edilmesi, aynı kişi olmamaları halinde ise tapu kaydına uygun şekilde ... kızı ...’in sağ ise kendisinin, ölmüş olması halinde ise mirasçılarının davaya dahil edilerek usulünce taraf teşkilinin sağlanması,
2- Dosyaya ibraz edilen paydaşlar ... ve ...’e ait mirasçılık belgelerinde mirasçıları olarak belirtilen kişilerin hiçbirinin soy adları bulunmamakta olup, kendisine tebligat yapılarak yargılamaya devam edilen kişiler ile mirasçılık belgesinde belirtilen kişilerin aynı kişiler olup olmadıkları da denetlenememiştir. Mahkemece bu husus üzerinde durularak gerekmesi halinde kayıtların düzeltilmesi için ilgilisine süre verilip sonucuna göre tereddüde yer
verilmeyecek şekilde taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esası ile ilgili hüküm kurulması gerekirken belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde satış kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle HMUK.nun 428 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.