Esas No: 2011/8908
Karar No: 2012/3972
Karar Tarihi: 03.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8908 Esas 2012/3972 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Yargıtay bozma ilamında özetle; “yetersiz inceleme sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek, varsa davacının dayanağını oluşturan tapu kaydına ait özellikle icra satış dosyasında bulunabilecek krokisi dosya içine getirtildikten sonra, yeniden keşif yapılmak suretiyle tapu kaydının kapsamının haritası uygulanmak suretiyle belirlenmesi, çekişmeli bölümün tespitteki niteliği itibariyle yöntemince mera araştırması yapılması, uzman ziraatçı bilirkişi kurulundan rapor alınması ve toplanacak delillerin sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 1086 sayılı HUMK"nun 409. maddesi gereğince ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakıldığı gerekçesi ile davanın 3. kez takipsiz bırakıldığı 24.03.2011 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Somut olayda davanın 05.05.1983 tarihinde açıldığı, 26.02.1987, 02.05.1998 ve 24.03.2011 günlü celselerde tarafların duruşmaya gelmedikleri, mazeret de sunmadıkları gerekçeleri ile dosyanın işlemden kaldırıldığı; akabinde 26.02.1987, 24.05.1988 ve 07.04.2011 tarihli dilekçelerle de davanın yenilendiği, yine 07.09.2011 tarihli celsede tarafların duruşmaya gelmedikleri gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve davacı tarafın yine 23.09.2011 havaleli 4. yenileme dilekçesini sunduğu, mahkemece 11.10.2011 tarihli tensip zaptı ile yenileme talebinin reddi ile davanın 24.03.2011 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece, davanın birden fazla işlemden kaldırılamayacağına değinilerek, HUMK’nun 409/6. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nun 150/6. maddesinin uygulanması gerektiği belirtilmişse de, davanın açıldığı 05.05.1983 tarihinde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 08.05.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1711 sayılı Yasa ile değişik 409. Madde hükmü mevcuttur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 409/6. madde ise “Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra üç defadan fazla takipsiz bırakılamaz” şeklinde düzenleme içermektedir. Öte yandan 409. maddede değişiklik yapan 3156 sayılı Yasa yargılama sırasında 05.03.1985 tarihinde, 6100 sayılı Yasa ise 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Esasen usul kuralları ile ilgili yasa değişikliklerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren hüküm ifade edeceği kabul edilmekteyse de, mahkemece 24.03.2011 tarihi itibarı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması karşısında, 3156 sayılı Yasanın Geçici Maddesinde “1086 sayılı HUMK’nun bu kanunla değiştirilen hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanır.” hükmüne binaen, eldeki davada 409. maddenin 3156 sayılı Yasa ile değişik şekli değil, 1711 sayılı Yasa ile düzenlenmiş şeklinin uygulanması gerekir. Hal böyle olunca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği açıktır. Davacı tarafça dosya tekrar yenilendiğine göre işin esasına girilerek bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.