Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15035 Esas 2012/3509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15035
Karar No: 2012/3509

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15035 Esas 2012/3509 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taşınmazın bir kısmının davacı tarafından 20 yıldan uzun süredir kullanıldığı, ancak beyannamede köy tüzel kişiliği adına verilen kullanım şerhi nedeniyle tespit edilmiş olan diğer kısmının Hazine adına tespit edildiği belirtilmiştir. Davacı, diğer kısmın kullanım şerhinin iptal edilmesi ve kendi kullanımına ilişkin şerh konulması talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesinde, davacının kullandığı kısmın beyanlar hanesindeki kaydının iptali ile yerine \"Davacının zilyetliğinde olduğunun\" yazılmasına karar verilmiştir. Hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise başka davalarla birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Yasa, 5831 sayılı Yasa'nın 8. Maddesi, 3116 sayılı Yasa, 3302 sayılı Yasa, 2/B uygulaması.
20. Hukuk Dairesi         2011/15035 E.  ,  2012/3509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... ilçesi ... mahallesinde 205 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde 1989 yılından beri ... Tüzelkişiliğinin kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın bir kısmının 20 yılı aşkın zamandır kendi kullanımında olduğu, bu kısıma yönelik beyanlar hanesindeki köy tüzelkişiliği adına verilen kullanım şerhin iptali ile kendi kullanımında olduğu konusunda şerh verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın krokide (A32) numara ile gösterilen 263,26 m2 kısım ile ilgili olarak beyanlar hanesindeki " ... Tüzelkişiliği kullanımında olduğu" kaydının iptali ile yerine "Davacının zilyetliğinde olduğunun" yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılıp 11.09.2003 tarihinde askı ilanı yapılarak 12.03.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
    20.02.2012 günü Dairede temyiz incelemesi yapılan Dairenin, 2011/13695, 2011/13679, 2011/13680, 2011/13682, 2011/13683, 2011/13678 ve 2011/16090 esas sayılı dosyalarında, “Dava konusu 205 ada 2 parselin farklı bölümlerine karşı davacı gerçek kişilerce, 2. asliye hukuk mahkemesinin sırasıyla 2010/452, 215, 453, 216, 431 ve 306 sayılı dosyalarında kullanım şerhine yönelik davalar açılmış ve mahkemece de işin esasına girilerek kararlar verilmişse de aynı parsel hakkında askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinin 2010/175 esas sayılı dosyası ile gerçek kişilerce kullanım şerhine yönelik dava açıldığı ve tutanağının davalı olduğu, anlaşıldığından ve davalı parselin tutanağı kesinleşmediğinden ve asliye hukuk mahkemesinde açılan davalar bu davaya katılma niteliğinde olacağından görevsizlik kararı verilip kadastro mahkemesine gönderilerek, tutanak aslının bulunduğu kadastro mahkemesinin 2010/157 sayılı dava dosyası ile birleştirilmeli ve aynı parsel hakkında açılan davalar birlikte
    görülerek, sonucuna göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur. Temyize konu dosya da aynı parsele yönelik olup, aynı gerekçelerle tutanağı kesinleşmediğinden görevsizlik kararı verilip, kadastro mahkemesine gönderilerek, tutanak aslının bulunduğu kadastro mahkemesinin 2010/157 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklana açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara