Esas No: 2012/3219
Karar No: 2012/3869
Karar Tarihi: 30.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3219 Esas 2012/3869 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 152 ada 1 parsel sayılı 2203.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadim kullanım nedeniyle mezarlık vasfıyla davalı Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı ..."nın davalı Köy Tüzel Kişiliği aleyhine tespit tarihinden önce Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı müdahalenin men"i davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. ..., tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemi ile tespite itiraz davası da açmıştır. Yargılama sırasında ... taşınmazın dedesinden kalma olduğu, 80-90 yıl önce mezarlık için köye verdiği iddiası ile davalı köy yanında davaya katılmıştır. Mahkemece çekişmeli parsel tutanağı ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 152 ada 1 sayılı parselin arsa vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Köy Tüzel Kişiliği ve dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı, önce babası daha sonra davacı tarafından kullanıldığı, üzerinde mezar bulunmadığı gibi mezarlık olarak kullanıldığının da ispat edilemediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacının, dayandığı 10.01.1969 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydında 44/240 payının bulunduğu, bu kaydın tesisinde Nisan 323 tarih ve 62 sıra numaralı sicilde 20 dönüm olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Geniş bir alanı kapsadığı belirtilen tapu kaydının uygulaması soyut nitelikte olup, gayri sabit hudutlar içeren ve miktarı ile geçerli olan tapunun hudutları ve kapsamı fen bilirkişi krokisinde gösterilmemiş, tapu kaydının kapsamındaki parsellerin tutanakları getirtilmemiştir. Tapu uygulaması yetersiz olduğu gibi zilyetlik hususundaki beyanlar da çelişkili bulunduğu halde çelişkiler giderilmemiş, taşınmazın tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği araştırılmamıştır. Mahkemenin kabulünün aksine kadastro tespit tutanağında taşınmazın köyün kadim mezarlığı olduğu beyan edildiği halde tespit bilirkişileri dinlenmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında taşınmazı iyi bilen elverdiğince yaşlı, tarafsız komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik ve ziraatçi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Davacının dayandığı tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ve teknik bilirkişi eli ile tüm hudutları tek tek okunarak zeminde gösterilmesi sağlanmalı; gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli; tapu kaydının kapsamı miktarı ile belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli ve tapu uygulamasını gösterir ayrıntılı krokili rapor alınmalı, tapu kapsamında kaldığı belirlenecek parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri getirtilerek tespitleri ve tapu malikleri de nazara alınarak değerlendirilmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği, katılanın iddia ettiği gibi köye verilip verilmediği, verilmiş ise ne zaman verildiği, üzerinde önceden mezar bulunup bulunmadığı, hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; beyanların birbiri ile çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; beyanların tutanağın edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde de tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmeli; ziraat bilirkişisinden önceki rapordaki veriler de değerlendirilerek taşınmazın toprak yapısı, niteliği, öncesinde mezar bulunup bulunmadığı, sürülmekle mezarların yok olmuş olup olmayacağı, ekonomik amacına uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı; taşınmazın tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde davacının gübre atıp, çalı çırpı yığmasının ekonomik amaca uygun zilyetlik olup olmadığı değerlendirilmeli, tapu kaydı kapsamında kalıp da tapu malikleri tarafından köye verilmiş olduğu sonucuna varılması halinde ise; Köy Tüzel Kişiliği lehine 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-b"de düzenlenen şartların oluşup oluşmadığı tartışılmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.