Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2909 Esas 2012/3859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2909
Karar No: 2012/3859
Karar Tarihi: 30.04.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2909 Esas 2012/3859 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/2909 E.  ,  2012/3859 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "tespit maliklerinden ..."nun tespitten önce öldüğü nüfus kaydından anlaşıldığı belirtilerek mirasçılarının davaya katılması suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olup mahkemece re"sen gözetilmesi" gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının reddine, Hazine"nin davasının kısmen kabulü ile teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen toplam 192,500 metrekarelik bölümün hisseleri oranında tespit malikleri ... ile ... mirasçıları adına tesciline, krokide (B) harfi ile işaretli kalan 210.000 metrekarelik kısmın ayrı parsel altında davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, kadastro tespiti sırasında uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının taşınmaza ait olduğu, ancak genişletilmeye elverişli bulunduğu, vergi kayıtlarının ayrı ayrı kuzey ve güney bölümünü kapsadığı, tespit maliklerinin zilyet bulunduğu kabul edilerek vergi kayıtları toplamı olan 92,500 metrekare ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle edinilebilecek 100 dönümlük miktar olmak üzere 192500 metrekare yüzölçümlü taşınmazın tespit malikleri adına, taşınmazın kalanının ise Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında taşınmaza 17 dönüm yüzölçümlü Temmuz 1340 tarih ve 106 sıra numaralı tapu kaydı ile 2 hektar 75 ar yüzölçümlü 1937 tarih 3 tahrir numaralı ve 6 hektar 50 ar yüzölçümlü ve 1937 tarih 7 tahrir numaralı vergi kayıtları uygulanarak tespit malikleri adına tespit edilmiştir. Hazine, tapu kaydı miktar fazlasının Hazine"ye ait olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece komşu parsellerin tutanak ve dayanak kayıtları tesisinden itibaren getirtilerek kayıt uygulaması denetlenmemiş; uyduğu kabul edilen kayıtların başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmamış; soyut nitelikteki kayıt uygulaması yeterli olmadığı halde, taşınmazın ayrı ayrı kuzey ve güney bölümüne uydukları kabul edilmiş; kayıt uygulamasını ve kapsamını gösterir krokili rapor alınmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taşınmaza uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kadastro tespiti sırasında başka parsellere de revizyon görüp görmediği araştırılarak; varsa kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile uygulanan kayıtlar tesisinden itibaren getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra; taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, fen ve ziraat bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte yerel bilirkişiler yardımı, fen bilirkişisi eli ile tespitte uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının hudutları tek tek okunarak zemine uygulanmalı; hudutlar zeminde ayrı ayrı göstertilmeli; kayıtların kapsamı duraksamaya meydan bırakmayacak şekilde kesin olarak belirlenmeli; uygulamada komşu parseller ve dayanak kayıtlarından da faydalanılmalı; fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı ve kayıtların kapsamını gösterir krokili ayrıntılı rapor alınmalı; yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın kimden kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve toprak yapısı hususunda bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı; beyanların tespit tutanağının edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de taşınmaz (A) ve (B) bölümlerine ayrılarak tescil hükmü kurulduğu halde, yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişisinin 08.09.1986 tarihli raporuna ek krokide ifrazın gösterilmemesi ve rapora uygun bulunmayan hükmün infazının kabil olmayacağının düşünülmemiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Hemen Ara