Esas No: 2012/2178
Karar No: 2012/4371
Karar Tarihi: 23.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2178 Esas 2012/4371 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve kal, birleştirilen davada Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 28.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve birleşen dosya davalısı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ..., 27 parsel sayılı taşınmazına davalının 28 sayılı parseldeki kendi evinin üzerine yapmış olduğu çatı inşaatının ve evinin giriş-çıkışını engelleyecek şekilde davalının yapmış olduğu duvarın yıkılması suretiyle müdahalesinin önlenmesini istemiştir.
Davalı ve birleşen dosyanın davacısı ..., 28 parsel sayılı taşınmazı üzerine 1981 yılında inşaa ettiği binanın 1990 yılında yanlış kadastro tespiti sonucu 27 parsel sayılı davalı taşınmazına 5,53 m2"lik taşkın kısmın HMK"nun 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 27 parsel sayılı taşınmaza davalı 28 parsel sayılı taşınmazın 1,50 m2"lik müdahalesinin önlenmesi ile taşkın yapının yıkılmasına, birleştirilen davanın kabulü ile 28 sayılı parselde 1975-1978 yılları arasında iyiniyetle yapılan binanın 27 sayılı parselde 05.08.2010 tarihli keşif krokisindeki (A) harfli 5,15 m2"lik ve (B) harfli 0,38 m2"lik taşkın kısımlarının 27 sayılı parselden tefriki ile 28 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilerek tesciline, depo edilen 1.133,65 TL"nin davalı ... ..."e ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... temyiz etmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava Türk Medeni Kanununun 725 ve devamı maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bilindiği gibi, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanarak itiraz olunamaz.
Somut olayda; birleştirilen davada dava konusu 27 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 30.01.1990 tarihinde, 28 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ise 02.08.1991 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı-birleşen dosyanın davalısı ... tarafından 28 parsel sayılı taşınmazı üzerine yapmış olduğu binanın 1975-1978 yıllarında yani 27 sayılı parselin kadastro tespitinin kesinleşmesinden önce yapmış olması nedeniyle 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunması mümkün değildir. Hak düşürücü süre kamu düzeni gereğince mahkemece re"sen gözetilerek birleştirilen davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ayrıca, asıl davada davacının dava dilekçesindeki ve 16.12.2010 tarihli celsedeki beyanında geçen talebi ile bağlı kalınarak gerekirse bu talebe göre yeniden keşif yapılarak "davalının çatısı ile girişini engelleyen duvarın kal"ini istiyorum" şeklindeki davacının talebi ile sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken "taleple bağlılık" kuralı olarak bilinen usul hükmü gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 23.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.