Esas No: 2011/7240
Karar No: 2012/3642
Karar Tarihi: 19.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/7240 Esas 2012/3642 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 260 ada 20 ve 39 parsel sayılı taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, 20 parsel sayılı taşınmaz yüzölçüm ve malik hanesi açık bırakılmak suretiyle, 39 parsel sayılı taşınmaz ise maliki davalı ... gösterilerek yüzölçüm hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde kadastro öncesi açılan tapu iptali ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda çekişmeli 260 ada 20 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin ... adına doldurulmasına ve bu şekilde tapuya tesciline, 260 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, fen bilirkişisinin 17.03.2011 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile belirtilen 5.045,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına mülkiyetinin tespitine, fen bilirkişisinin 17.03.2011 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile belirtilen 3.036,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 260 ada 20 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek ayrı bir parsel numarası ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27/3.maddesi gereğince kadastro hakimi genel mahkemelerden devredilen dava dosyası ile kadastro tutanaklarını birleştirip, aynı kanunun 11. maddesi uyarınca yöntemince askı ilanı yaptırmadan duruşmaya başlayamaz. Dosyada Mahkemece askı ilanlarının yapıldığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Askı ilanları yapılmadan duruşma açılarak yargılama yapılması ve hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava konusu 260 ada 20 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak hem tespit gibi malik hanesinin ... adına doldurulmasına, hem de ifraz edilerek (A) ile gösterilen bölümün mülkiyetinin davacı adına tesciline, (C) ile gösterilen bölümün davacı adına tapuya tesciline şeklinde infazda kuşku oluşturacak şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.