Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/433 Esas 2012/3347 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/433
Karar No: 2012/3347
Karar Tarihi: 10.04.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/433 Esas 2012/3347 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/433 E.  ,  2012/3347 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacılar vekili Avukat ..., ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Kadastro tutanağının edinme sebebinde çekişmeli taşınmazın 1980 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında Kelkit Irmağının yatağı olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı ve daha sonra yapılan ıslah çalışması sonucunda oluştuğunun belirtilmiş olması nedeniyle mahkemece 1980 yılında yapılan pafta örneği getirtilerek taşınmazın, o tarihte ırmak yatağı olup olmadığının saptanması, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden bölgeye ilişkin ıslah belge ve haritalarının getirtilmesi, yeniden keşif ve uygulama yapılarak taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin kesin olarak saptanması, bundan sonra ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; ..., 24.05.2010 tarihli senet ile satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Yapılan yargılama sonunda davaların reddine, çekişmeli 401 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kumluk niteliğiyle Hazine adına tesciline, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ..., ... ve ... ile müdahil ... vekili davacı Saffet Özdemir mirasçıları ... ve ..., müdahil ..., müdahil ... ve müdahil ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; çekişmeli taşınmazın eski ırmak yatağı olduğu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından koruma seddesinin yapılıp tamamlanmasından sonra zilyetlikle kazanılabilecek arazi niteliğini kazandığı, davacılar ve müdahiller yararına edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine; mahallinde yapılan keşif ve uygulamalar, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dosyaya sunulan uzman bilirkişi raporları ile özellikle bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında yapılan son keşfe katılan uzman jeolog bilirkişi tarafından dosyaya sunulan rapora göre; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğini kazandığı tarihten kadastro tespit tarihine kadar zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığının anlaşılmış olmasına göre diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Ancak, Mahkemenin, "fen bilirkişi krokisinde (A) harfleri ile gösterilen bölümlerin ... dışındaki diğer davacılar adına ayrı ayrı tesciline" ilişkin 20.12.1991 tarihli kararı, davalı Hazine tarafından temyiz edilmemiş; sadece davacılar tarafından ve reddedilen bölümler yönünden temyiz edilmiştir. Bu durumda; kişiler adına tesciline karar verilen bölümlerle ilgili kararlar kesinleşmiş; bir başka ifade ile adlarına tescile karar verilen kişiler yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece, önceki karara konu kroki ile kadastro paftası çakıştırılarak ve oluşmuş kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle önceki kararda davacı veya müdahiller adlarına tescile karar verilen bölümlerin ilgili davacı veya müdahiller adına; geri kalan bölümlerin ise Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; müdahil ..."ın, 26.05.2010 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın davacı ... ... tarafından kullanılan bölümünü 24.05.2010 tarihli senetle satın aldığını ileri sürmek suretiyle kadastro tespit gününden sonra doğan hakka dayanarak davaya katılmış olması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 25/son maddesi uyarınca, müdahilin davası yönünden Kadastro Mahkemesi görevli bulunmayıp genel mahkemeler görevli olduğundan Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davasının esasına girilerek karar verilmiş olması; ayrıca, taraf sıfatı devam eden davacı ... ..."in gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 900.00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
    10.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara