Esas No: 2011/16685
Karar No: 2012/3368
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16685 Esas 2012/3368 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasa ile eklenen) ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında 2010 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 191 ada 3 ve 6 parsel sayılı sırasıyla 568,74 m2 ve 2.518,15 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları ve taşınmazların ..."ın zilyetliğinde bulunduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmişlerdir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların çocuksuz olarak ölen amcası ..."ın zilyetliğinde bulunduğu halde, beyanlar hanesine ..."ın zilyetliğinde olduğu şerhinin yazıldığını belirterek, beyanlar hanesindeki zilyetliğe ilişkin şerhin silinmesi ve taşınmazların ..."ın zilyetliğinde bulunduğu şerhinin yazılması istemiyle dava açmıştır. ... 04.06.2010 tarihli oturumda, çekişmeli taşınmazları 14.01.2009 tarihinde ölen amcası ..."ın kullandığını, kadastro tespiti sırasında amcası öldüğü için kendi adının yazıldığını, davacının davasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların önceden ... tarafından kullanıldığı, ölümünden sonra davalı ... ve babası tarafından kullanıldığı, davacının zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme araştırma hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların tespit maliki Hazine davaya dahil edilmeden yokluğunda yargılama yapılıp sonuçlandırılması doğru değildir. Pasif husumet dava şartlarındandır. Bundan ayrı; davacı ..., taşınmazların beyanlar hanesine zilyet olarak amcası olan ..."ın yazılmasını istemiştir. Davalı 04.06.2010 tarihli oturumda davayı kabul etmiş ve taşınmazların ... tarafından ölüm tarihi olan 14.01.2009 tarihine kadar kullanıldığını bildirmiştir. ...çocuksuz olarak öldüğünden eşi de ölmüş bulunduğundan ..."ın terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup davacı da ..."ın mirasçılarındadır. 3402 sayılı Yasanın 29/2 maddesi uyarınca bir mirasçı diğerinin muvafakatı olmadan dava açabilir ve yalnız başına davaya devam edebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, 3402 sayılı Yasanın 29/2 maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesine ..."ın isminin yazılması isteminde bulunmaktadır. ..., kadastro tespit tarihinden kısa süre önce 14.01.2009 tarihinde öldüğünden zilyetlik araştırmasının 14.01.2009 tarihine kadarki
süre yönünden yapılması gereklidir. 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesinde “ 6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer aldığı halde, mahkemece dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeple, öncelikle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye Hazineye tebliğ edilip husumetin yaygınlaştırılması, Hazineden delil ve belgelerinin istenmesi, taşınmaz başında yerel bilirkişi, kadastro tespit bilirkişileri ve davacı tanıkları huzuruyla keşif yapılarak 3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi hükmü gözetilerek inceleme ve araştırma yapılması, taşınmazın ölü ..."ın zilyetliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ..."ın tüm mirasçılarının zilyet olarak beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 08.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.