Esas No: 2011/16446
Karar No: 2012/3366
Karar Tarihi: 08.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16446 Esas 2012/3366 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2006 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü129 ada 2 parsel sayılı 1.677,33 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası dışında kaldığı, dahili davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine, dava konusu taşınmazın dahili davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı Hazine tarafından temyizi üzerine Dairece 2. kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 3.2.2010 gün 2009/13603-2010/1101 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte gereklerinin yerine getirilmediği, Hazinenin çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, 3402 sayılı Yasanın 14. ve devamı maddelerinde düzenlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı savıyla dava açtığı, çekişmeli taşınmazın yöntemine uygun şekilde yapılan uygulama, inceleme ve araştırma sonucunda orman sayılmayan, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlenmiş ise de taşınmaz başında yapılan keşifte yerel bilirkişi ve kadastro tespit bilirkişinin anlatımları ile çekişmeli yeri davalı ...’ün kullanmadığı, dava da taraf olmayan dahili davalı ...’in kullanıldığının belirlendiği, bu durumda davalının yani tespit malikinin 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde düzenlenen kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı, bozma kararında da bu duruma açıkça değinildiği halde mahkemece bozma kararının gerekleri yerine getirilmeden davanın reddine ve dava konusu taşınmazın katılma dilekçesi ile davaya katılmayan dahili davalı ...adına tapuya tesciline karar verildiği, çekişmeli taşınmazın gerçek maliki olan ..."in, temyize konu davaya katılmadığı takdirde tespit maliki olan davalının kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetliği bulunmadığı , bu sebeple 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde düzenlenen zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı gerekçesi ile dava konusu taşınmazın tespit tutanağındaki nitelik ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ..."in çekişmeli taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle davaya katılması üzerine dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek ... adına tapuya tesciline karar verilmiş , hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.08.1949 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 08.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.