Esas No: 2011/13514
Karar No: 2012/3332
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13514 Esas 2012/3332 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... ve Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili 07.01.2008 tarihli dilekçe ile Ağustos 1296 tarih 384 sıra nolu tapu kaydına, noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine tutunarak A.Dudullu 79 sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 373 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Taşınmaz başında yapılan keşif üzerine 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında ada ve parsel numarası verilip daha sonra iptal edilen tapu kaydı oluşturulmayan 373 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların dava edildiği tespit edilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili 11.3.2010 havale tarihli dilekçe ile 373 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava dilekçesini ıslah etmiştir. Hazine, 29.03.2011 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözüktüklerini belirterek 4721 sayılı Medeni Yasanın 713/6. maddesi uyarınca hazine adına tescil edilmesini istemiştir. Mahkemece kısa kararda, davacının davasının reddine, 373 ada 4 ve 9 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, gerekçeli kararda ise, çekişmeli taşınmazların Çakmakbayırı Devlet Ormanı sınırları içinde kalması nedeniyle dayanak tapu kaydının hukuki değerini kaybettiği, bu tapu kaydına değer verilemeyeceği, tahdit içindeki yerin hazine adına orman rejimi dışına çıkarılabileceği, davacının taşınmazları satın aldığı kişi aleyhine tazminat davası açabileceği gerekçesiyle davacı ..."ın davasının reddine karar verilmiş, hüküm ... ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuya dayalı tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1972-1973 yıllarında genel arazi kadastrosu, 1999 yılında kullanım kadastrosu, 17.04.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 04.01.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda “Davanın reddine,... mahallesi 373 ada 4 ve 9 sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline “ denildiği halde, gerekçeli kararda “Davanın reddine” denmiştir. Oysa, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 tarih, 1991/7 E. - 1992/4 K.). Bundan ayrı Hazine 29.3.2011 tarihli dilekçesinde ve son oturumda, 4721 sayılı Medeni Yasanın 713/6. maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazların Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesini istediği halde gerekçeli kararda Hazinenin karşı davasından hiç söz edilmeden davanın reddine denilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ... ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran gerçek kişiye iadesine 08/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.