Esas No: 2011/7612
Karar No: 2012/3269
Karar Tarihi: 06.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/7612 Esas 2012/3269 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu 104 ada 19 parsel sayılı 5.033,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla orta malı olarak tespit ve Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak, adına tescil edilen 104 ada 1 sayılı parselin yüzölçümünün eksik olduğunu, dava konusu taşınmazı kendi taşınmazıyla bütün olarak kullandığını öne sürerek taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan arıştırma, uygulama hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacının dayandığı dava dışı 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydı toprak tevzi çalışmaları sırasında Hazine adına oluşturulan tapu kaydından ifraz ve temlik yoluyla oluşmuştur. Dolayısıyla haritası da bulunmaktadır. 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca haritası bulunan yerlerin kapsamlarının haritasına göre belirlenmesi zorunludur. Her ne kadar fen bilirkişi raporunda davacı dayanağı tapu kaydının haritasının kadastro paftasıyla örtüştüğü mütalaa edilmiş ise de usulüne uygun uygulama yapılıp rapora yansıtılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yeniden keşif yapılıp sabit noktalar esas alınarak belirtmelik haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek tapu kaydı mahallinde uygulanmalı, tapu kaydının kapsamı haritasına göre duraksamasız belirlenmeli, ifraz tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı kapsamı içinde aranılacağı düşünülmeli, mahkemece yapılan uygulama bilirkişi raporunda eksiksiz göstertilmeli, varılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Böylesine bir uygulama yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.