Esas No: 2011/6942
Karar No: 2012/3233
Karar Tarihi: 05.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/6942 Esas 2012/3233 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 174 ada 1 parsel sayılı 1754,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Remzi Bayraktar mirasçıları ... adına veraseten iştirak şeklinde tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içerisinde; irsen intikal nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin 13.04.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 8,18 metrekarelik kısmının davacı murisi ... mirasçıları adına, geri kalan 1754,88 metrekarelik kısmının tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın temyize konu bölümünün öncesinin, doğusunda bulunan yoldan sonra gelen dava dışı 170 ada 16 parsel sayılı taşınmazla birlikte davacının miras bırakanına ait olduğu, sonradan yol geçmekle ayrılarak davalı parsel içerisinde kaldığı gerekçesi ile yazılı şeklide karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı taraf keşif sırasındaki beyanında tanık dinletmeyeceğini belirtmiş, dinlenen yerel bilirkişi ile kadastro bilirkişisi ise taşınmazın öncesinin davacının miras bırakanı ..."a ait olmakla beraber yolun geçtiği 1974 yılından tespit tarihine kadar taşınmazın çekişmeli bölümünün davalı ..."nin zilyetliğinde olduğunu belirtmişlerdir. Her ne kadar zaman zaman taraflar arasında niza çıktığı belirtilmiş ise de, yargı kararı ile tespit edilmiş bir niza bulunmadığına göre zilyetliğin nizalı olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, çekişmeli bölüm üzerinde kadastro tespit gününe kadar davalı taraf yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde belirlenen edinme koşullarının gerçeleşmiş olması nedeniyle davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.