20. Hukuk Dairesi 2011/15437 E. , 2012/3300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda ... mahallesi 102 ada 16 parsel sayılı 388,42 m² yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğiyle beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve davalı ... ile ...’ın kullanımında olduğu" yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazın kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, Hazine ve davalılar ... ile ... aleyhine açılan davanın ispat olunamaması nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasanın Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece Hazine ve davalıları ... ile ... aleyhine açılan davanın 3402 sayılı Yasanın 28/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından delillerin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davacılar dava dilekçesinde açıkça tespit tutanağı, tanık, emlak vergi beyannameleri, keşif ve her türlü yasal ve takdiri delile dayandığını açıklamışlardır. Daha açık bir anlatımla, davacılar delillerini bildirmiştir. Ancak, verilen kesin sürede tanıkların liste halinde bildirilmesi ihtarı da bulunup kesin süre içerisinde davacılar tarafından tanıklar bildirilmediğinden, davacılar tanık delilinden vazgeçmiş sayılmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş: taraflardan iddia ve savunmanın değerlendirilmesi yönünden mahallinde keşif yapılmalı, keşifte mahalli bilirkişi ile tutanak bilirkişileri dinlenmeli, beyanları arasında çelişki oluşması halinde giderilmeli, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 28/2 maddesi uyarınca yapılan ihtar gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın ispat olunamaması nedeniyle reddine denilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 07/03/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.