MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında Kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyize konu 110 ada 12, 30; 206 ada 272; 217 ada 44, 94; 223 ada 5; 242 ada 7; 279 ada 15 ve 260 ada 13 parsel sayılı sırasıyla 951,92, 709,74, 2537,42, 6159,12, 12391,10, 14379,06, 15075,12, 12852,56 ve 25602,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ölü ... adına, 247 ada 15 parsel sayılı 6745,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ... (...) Adanalı, taşınmazın öncesinin ..."ya ait olduğunu ..."in ölümü ile mirasçısı olan annesi ..."dan dolayı kendisinin de miras payı bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 110 ada 12 sayılı parselin yarı payının davacının murisi Yusuf Adanalı mirasçıları adına tesciline, diğer çekişmeli parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının 110 ada 30; 206 ada 272; 217 ada 44, 94; 223 ada 5; 242 ada 7; 247 ada 15; 279 ada 15 ve 260 ada 13 sayılı parsellere yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- Çekişme konusu 110 ada 12 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, kadastro hakimi doğru ve infazı kabil hüküm oluşturmak zorundadır. Hal böyle olunca taşınmazın kim veya kimler adına hangi paylar oranında tescil edileceğinin açıkça gösterilmesi gerekip mahkemece bu yön göz ardı edilerek taşınmazın 1/2 payı yönünden isimleri ve payları gösterilmeksizin “Yusuf mirasçıları adına tesciline” denmek suretiyle hüküm kurulması ve kalan 1/2 paya ilişkin hüküm verilmeyerek, sicil oluşturulmamış olması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.