MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan 564 sayılı parselin kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını ve fiilen orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek davalılar adına olan tapunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini ve davalıların el atmalarının önlenmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın 10.05.2011 günlü bilirkişi raporunda (A1) ile işaretli 6122,74 m², (A2) ile işaretli 1895,11 m², (A3) ile işaretli 356,86 m², (B2) ile işaretli 92,53 m²"lik bölümlerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısımlara davalıların yapmış olduğu el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın (B1) harfiyle işaretli bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve fiilen orman olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.08.2002 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (B1) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.