Esas No: 2012/3466
Karar No: 2012/4195
Karar Tarihi: 22.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3466 Esas 2012/4195 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalılar adına “Aile Mezarlığı” niteliği ile tescil edilen 1265 parsel sayılı taşınmazın köye ait mezarlık olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile köy adına tescilini istemişlerdir.
Davalılar, davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, köy tüzel kişiliğinin dava açması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlarıdır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda,davacılar yararlanma hakkına dayanarak dava konusu 1265 parsel sayılı taşınmazın köyün kullanımına bırakılmış genel mezarlık olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Bu konuda tapu iptal ve tescil davası açma yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7.maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği ayrıca davacıların dava konusu taşınmazın kamu mallarından olan genel mezarlık olduğu iddiasıyla dava
açmakta aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçeleriyle reddine karar verilmiştir. Mahkemenin davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine ilişkin gerekçe doğru ise de dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesinde belirtilen kamu mallarından olduğu iddasıyla açılan tapu iptal ve tescil davalarında aynı kanunun 12/3 maddesin hükmü uygulanamayacağından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair gerekçe isabetli değildir. Bu itibarla HUMK’nun 438/son maddesi gereğince bu ret gerekçesinin kararının gerekçe kısmından çıkarılmak suretiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile HUMK’nun 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesi düzeltilerek DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 22.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.