Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1080 Esas 2012/3127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1080
Karar No: 2012/3127
Karar Tarihi: 03.04.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1080 Esas 2012/3127 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/1080 E.  ,  2012/3127 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden Doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 106 parsel sayılı 127000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının miktar fazlası olması nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ..., tapu kaydına, vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 106 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın K.sani 1318 tarih 14 sıra numaralı yoklama kaydının kapsamında kaldığı, davacı ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 106 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak, davacılar ... oğlu ... ve ... mirasçıları vekilinin açmış olduğu davanın Kadastro Mahkemesinin 1977/154 Esas sayılı dosyası ile derdest bulunduğu, davacı ...’ın çekişmeli 106 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtığı temyize konu davanın ise Kadastro Mahkemesinin 1977/154 Esas sayılı dosyasından tefrik edildiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, kadastro hakimi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak; doğru, uygulanabilir, açık ve infazda kuşku doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Aynı taşınmaz hakkında birbirinden farklı hükümler kurulması halinde infazda şüphe ve tereddüt oluşacağı, amaçlanan tapu sicilinin tesis edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle kadastro mahkemelerinde, aynı parsel hakkında açılan davaların birlikte görülmesinde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca, aynı taşınmaza ilişkin davaların HUMK 45 ve devamı maddeleri ile HMK"nun 166 ve devamı maddeleri gereğince birlikte görülmesi gerektiği düşünülmeden, çekişmeli taşınmaz ile ilgili davaların ayrı ayrı sürdürülüp sonuçlandırılmaya çalışılması isabetsiz, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    G/K

    Hemen Ara