Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13534 Esas 2022/6717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13534
Karar No: 2022/6717
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/13534 Esas 2022/6717 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/13534 E.  ,  2022/6717 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hüküm : TCK’nın 134/2, 43/2-1, 62, 1412 sayılı CMUK’un 326/son, TCK’nın 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İncelenen dosyada, sanık ... hakkında 24.03.2014 tarihinde düzenlenen ve 04.04.2014 tarihinde kabul edilen iddianamede; sanık ...'ın, beraber oldukları dönemde mağdur ... tarafından kendisine gönderilen mağdurun müstehcen video ve fotoğraflarını, aralarındaki arkadaşlık ilişkisi sona erdikten sonra, ... isimli ... hesabından 18.12.2013 tarihinde yayımladığının ve tanık ...'a internet ortamında gönderdiğinin iddia edildiği, 02.06.2014 tarihinde düzenlenen ve 01.07.2014 tarihinde kabul edilen iddianamede de; sanık ...'ın, mağdurun müstehcen resimlerini, 27.02.2014 tarihinde, ... adlı hesabından mağdurun annesine ait ... hesabına gönderdiğinin iddia edildiği, iki ayrı iddianame ile açılan davaların 01.07.2014 tarihinde birleştirildiği,
    Sanık aşamalarda kendisine isnat edilen eylemleri gerçekleştirdiğini ikrar ettiği gibi, gerek tarafların beyanlarına gerek tanıkların anlatımları ile dosyada mevcut internet çıktılarına göre, ifşa edilen video ve fotoğraflarda mağdurun üzerinde sadece iç çamaşırı olacak şekilde yarı çıplak görüntülendiği anlaşılmakla;
    Mağdurun fiziksel mahremiyetine ilişkin özel yaşam alanı kapsamındaki görüntülerini, onun bilgisi ve rızası dışında, başkalarının görgüsüne sunan sanığın eylemlerinin, TCK'nın 134/2. madde ve fıkrasında düzenlenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu ve sanık en son eylemini 27.02.2014 tarihinde gerçekleştirmiş olup, bu tarihin 24.03.2014 tarihli ilk iddianameden önce olması nedeniyle hukuki kesintinin oluşmamasından dolayı mağdurun özel hayatına ilişkin görüntülerini ailesi ve arkadaşlarından oluşan yakın çevresine gösterme niyetini taşıyan sanığın, mağdura yönelik eylemlerini zincirleme olarak gerçekleştirdiği gözetilerek, sanık hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan tek bir mahkumiyet hükmü kurulup, TCK'nın 134/2. madde ve fıkrası gereğince hükmedilen temel cezanın, aynı Kanunun 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler dikkate alınarak, asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesinden sonra, hükmolunan cezada TCK'nın 43/1. madde ve fıkrası uyarınca artırım yapılmasına dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda mağdura karşı aynı suçu birden fazla işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında zincirleme suç hükmünden dolayı artırım yapılırken, TCK’nın 43. maddesinin 2. fıkrası da uygulama maddesi olarak yazılmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması,
    2- Bozma kararı öncesi verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı ayrı ayrı hükmedilen 1 yıl 8 ay ve 10 ay hapis cezalarına ilişkin ilk hükümlerin sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarlarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil gözetilip, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 saylı CMUK'un 326/son. madde ve fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 1 yıl 8 ay ve 10 ay hapis cezaları üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi ve kabule göre de TCK'nın 61. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde ayların yıla dönüştürülüp, sanığa fazla ceza hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; gerekçeli kararın son paragrafındaki ve hükmün A harfi ile gösterilen bölümünün 2. paragrafındaki “TCK'nun 43/2-1” ibarelerinin “TCK’nın 43/1” ibareleriyle, gerekçeli kararın son paragrafındaki ve hükmün A harfi ile gösterilen bölümünün 4. paragrafındaki “Mahkememizin 2014/153 Esas - 2015/28 Karar sayılı ilamının yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle CMK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkı bulunduğundan SANIĞIN NETİCETEN 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibarelerinin “Bozma kararı öncesi verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı ayrı ayrı hükmedilen 1 yıl 8 ay ve 10 ay hapis cezalarına ilişkin ilk hükümlerin sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarları sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 saylı CMUK'un 326/son madde ve fıkrası uyarınca infazın 1 yıl 8 ay ve 10 ay hapis cezaları üzerinden yapılmasına,” ibareleriyle değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara