Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8374 Esas 2012/3080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8374
Karar No: 2012/3080
Karar Tarihi: 03.04.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8374 Esas 2012/3080 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2011/8374 E.  ,  2012/3080 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... İCRA MAHKEMESİ


    Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar ..., ... ve ..."nın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Müşteki vekilinin 08.12.2010 tarihinde temyiz harcını yatırarak kararı temyiz etmesinden sonra, mahkemece 25.01.2011 tarihli ek karar ile müşteki vekiline temyiz posta masraflarını yatırmasını içeren muhtıra tebliğine rağmen verilen sürede masrafın yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de, müşteki vekilinin süresinde temyiz posta masraflarını yatırdığı anlaşılmakla, mahkemenin 25.01.2011 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesi sonunda,
    1- Sanıklardan ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına ve ... Ticaret Sicili Memurluğunun 15.02.2010 tarih ve 21137 sayılı yazısına göre sanıklardan ..."nın şirketin yetkili temsilcisi olmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
    2- Sanıklardan ... ve ... hakkında verilen hükmün temyiz incelemesi sonunda;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; ticaret şirket yetkilisi olan sanıklara isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu on beş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve sanıkların savunmaları doğrultusunda cezai sorumluluğunun hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, şirket anasözleşmesi getirtilip, idare ve temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da dikkate alınarak, suçun oluşumunda rolü olan temsilciler belirlendikten sonra hukuki durumun tayin edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara