Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3464 Esas 2012/4103 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3464
Karar No: 2012/4103
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3464 Esas 2012/4103 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3464 E.  ,  2012/4103 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı, 2 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilinde “...” biçimindeki kayıtların “...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur.
    Getirtilen nüfus kayıtlarından, tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “... oğlu, ...’un” 25.06.1934 tarih ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce 01.02.1929 tarihinde öldüğü ve soyadı bulunmadığı; yine tapu maliki olduğu iddia edilen davacının murisi “...
    kızı, ...” soyadı almadan 21.01.1936 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle, nüfus kayıtlarında soyadı bulunmayan bir kişinin tapu kaydına soy isminin yazılması mümkün değildir. Ancak, tapu maliklerinin davacının murisleri ile aynı kişi olduğunun kanıtlanması halinde bu yönde bir tesbit kararı vermekle yetinilmesi gerekir.
    Mahkemece, soyadı ilavesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Hemen Ara