Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3327 Esas 2012/4102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3327
Karar No: 2012/4102
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3327 Esas 2012/4102 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3327 E.  ,  2012/4102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Davacı, 39, 41, 42 ve 131 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilinde “...” biçimindeki kaydın “...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
    Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur.
    Dava, bir başkası tarafından sübjektif hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kişinin, mahkemeden hukuki koruma istemesidir .... Dava hakkı sadece hukuki yarar ile sınırlandırılabilir. Davacının, hukuki koruma isteyebilmesi için hukuki yararının bulunması, başka bir ifade ile korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir.
    Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını da, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün
    ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
    Somut olayda, davacı, taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen kişinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydıyla uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Bu tür davalarda mülkiyet aktarımına neden olmamak için, ismi düzeltilmesi istenen “...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden araştırılmalı, kayıt mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır. Dosya arasında bulunmayan “...”a ait nüfus kayıtları getirtilerek, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Mahkemece, açıklanan bu araştırma ve incelemeler yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Ayrıca, davacı ile kaydı düzeltilmesi istenen “...” arasında soy bağını gösterir nüfus kaydı veya veraset ilamı da sunulmamıştır. Bu nedenle, davacının aktif dava ehliyetinin, başka bir anlatımla dava açmakta hukuki bir yararının bulunup bulunmadığı da denetlenememektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

















    Hemen Ara