Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3316 Esas 2012/4101 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3316
Karar No: 2012/4101
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3316 Esas 2012/4101 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3316 E.  ,  2012/4101 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_
    Davacı, 17 parsel sayılı taşınmazın tapu sicilinde “... oğlu, ...” biçimindeki kaydın “... oğlu, ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur.
    Somut olayda, davacı, murisine ait taşınmazların tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydıyla uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Bu tür davalarda mülkiyet aktarımına neden olmamak için kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu nedenle, ismi düzeltilmesi istenen tapu kayıt maliki “... oğlu, ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden araştırılmalı, kayıt mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı
    ...’a” ait nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Davacının istemi konusunda bildireceği tanıklar da dinlenmelidir. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmesi gerekir.
    Mahkemece, açıklanan bu araştırma ve incelemeler yapılmadan eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
































    Hemen Ara