Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11494 Esas 2010/2537 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11494
Karar No: 2010/2537

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11494 Esas 2010/2537 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kapatılan bir 6. Hukuk Dairesi tarafından verilen karara göre, bir kadın sahip olduğu ziynet eşyalarının kocası tarafından elinden alındığını ve geri verilmediğini iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme söz konusu eşyaların kadında kalmış olması gerektiği, ancak kadının ispat yükünü yerine getiremediği sonucuna varmıştır. Kararda Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi vurgulanarak tarafların iddia ettikleri durumu kanıtlamakla yükümlü oldukları belirtilmiştir. Hüküm böylece bozulmuş ve kararın detayları açıklanmıştır. Kanun maddesi Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesidir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/11494 E.  ,  2010/2537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.sıfatıyla)

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının rahatsızlığı bahane edilerek sahip olamayacağı düşüncesiyle davalı ve ailesi tarafından ziynetlerin davacının elinden alındığını ve bir daha da iade edilmediğini belirterek, belirtilen ev eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davalı ev eşyalarını vermeye hazır olduklarını ancak ziynet eşyalarını davacının üzerinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
    Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır.
    Olayda;davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanlarıyla ispat edememiştir. Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde "vs. Deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya ziynetlerin elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı tarafından ziynetlerin aynen iadesi talep edildiği halde talep aşılarak aynen iade mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 9.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara