Esas No: 2011/5556
Karar No: 2012/2990
Karar Tarihi: 02.04.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/5556 Esas 2012/2990 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 558 ada 19, 20 ve 55 parsel sayılı, 4.542,00, 3704,73 ve 7.373,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 558 ada 19 parsel davalı ... adına, 558 ada 20 parsel sayılı taşınmaz davalılar ... ile ... adına, 558 ada 55 parsel sayılı taşınmaz ise davacı ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde, çekişmeli taşınmazların kök murisleri olan ..."dan irsen intikal ettiği, bu nedenle taşınmazların tespitlerinin iptal edilip, kendisi ile davalılar adına eşit paylarla tescili gerektiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taşınmazların tarafların kök murisi ... ..."a ait olup, 1978 yılında ölümüyle mirasçıları..."e intikal ettiği, davacının murisin oğlu, davalıların ise murisin oğlu olan ..."in mirasçıları ile yine murisin oğlu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi bu yön mahkememin de kabulündedir. İhtilaf, ... ... terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise hangi taşınmazın kimin miras payına düştüğü ve kimin kullanımında olduğu yönlerinde toplanmaktadır. ... terekesinin taksim edildiğini, taksime dayanan davalıların ispat etmesi gerekmektedir. Geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin somut olarak ortaya konması gerekir.Yapılan keşifte, taşınmazların murisin beş erkek evladı arasında paylaştırıldığı, iki kız çocuğunun ise bu paylaşıma katılmadığına dair beyanlarda bulunulduğu, zilyetlik konusunda ise çelişkili ifadeler yer aldığı halde çelişkiler giderilmeden ve taksim hususu tam olarak araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmayla hüküm verilemez. O halde doğru sonuca varılabilmesi için; mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte bilirkişi ve tanıklardan ... ..."ın ölümünden sonra bütün yasal mirasçılarının katılımı ile taksim yapılıp yapılmadığı, taksime katılmayan mirasçının kendisini ne şekilde temsil ettirdiği ya da taksime sonrada rıza gösterip göstermediği, taksimin hangi tarihte yapıldığı, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiği, davalıların zilyet olması halinde zilyetlliğinin hangi tarihte başladığı, aralarında anlaşmazlık çıkıp çıkmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeye çalışılmalı, her bir mirasçıya verilen yerlerin parsel numaraları bildirildiğinde tutanakları getirtilerek edinme nedenleri üzerinde durulmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir harita ve rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanın nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.