16. Hukuk Dairesi 2012/567 E. , 2012/2479 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyiz incelemesine konu 101 ada 258 parsel sayılı, 3.722,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içerisinde çekişmeli taşınmazın satış nedeniyle kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin 24/34 hissesinin davalı adına, 8/32 hissesinin veraset ilamına göre yargılama sırasında ölen davacının mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç ve değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmazın davalının miras bırakanı ..."dan kaldığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. İhtilaf taşınmazın ..."ın sağlığında davalıların murisine satılıp satılmadığı ya da ölümü ile mirasçılarına intikal edip etmediği, mirasçılarına intikal etmişse paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmışsa kime düştüğü, davacı taraf ... mirasçılarından ..."ten satın aldığını iddia ettiğine göre satışın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça da temyiz edilmeyerek benimsenen mahkeme kabulüne göre mirasçı ..."in davacı tarafa satışı payı ile sınırlıdır. Bu durumda ..."in sağlığında henüz hak sahibi olmayan mirasçının davalılar murisine satışı ya da, mirasın paylaşılmaması halinde bir mirasçının mirasçı olmayan üçüncü kişiye satışı ve miras paylaşım sonucu davalılar murisine düşmesi durumunda da hak sahibi olmayan davacının bayiinin davacıya yaptığı satışın geçersiz olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan tapusuz taşınmazlarda satışın tamamlanması için zilyetliğin devri zorunlu olduğundan, miras paylaşımı sonucunda davacı bayiine kaldığı düşünülse dahi; davacının zilyetliği teslim almadığı zilyetliğin 20 yılı aşkın süredir davalı tarafta olduğu, dikkate alındığında taşınmazın mülkiyetinin davacılar murisine intikal ettiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca; davanın reddi gerekirken, dosya kapsamına aykırı düşecek şekilde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm oluşturulması isabetsiz olup, davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.