Esas No: 2011/4791
Karar No: 2012/2294
Karar Tarihi: 13.03.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/4791 Esas 2012/2294 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 132 ada 1, 2, 14, 15, 16, 17, 18, 158 ada 4, 15, 16, 17, 18, 19 ve 228 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 14 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 132 ada15, 17 ve 228 ada 2 parseller yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine ve dava konusu 132 ada 1, 2, 14, 16, 18; 158 ada 4, 15, 16, 17, 18, 19 ve 228 ada 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 14 parsel numaralı taşınmazlar yönünden davanın ise esastan reddine ve taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen kesin süre içinde gereği yerine getirilmediği ve mevcut delillerle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; hüküm dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, öncelikle taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi, kısaca dosyanın keşfe hazır hale getirilmiş olması gerekir. Bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da, bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiyelerin muhatabına ulaşabilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmeli, bu ara kararına uymamanın sonuçları, hazır bulunan davacıya ihtar edilip, hazır bulunmayanlara usulen tebliğ edilmelidir. Somut olayda; davaya konu tüm taşınmazların tutanak asılları dosyaya getirtilip dosya tekemmül etmeden hükme dayanarak yapılan ara kararıyla kesin mehil verilmiştir. Öte yandan ara kararına göre sadece "keşif delilinden vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiş, ara kararın yerine getirilmemesinin sonucu ihtar edilmemiştir. Bu durumda ara kararının da usulüne uygun olduğunun kabulüde mümkün değildir. Usulüne uygun olmayan kesin mehil verilmesini içerir ara kararına dayanılarak hüküm oluşturulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.