Esas No: 2011/4847
Karar No: 2012/2201
Karar Tarihi: 12.03.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/4847 Esas 2012/2201 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu 409, 411, 414, 415 ve 416 parsel sayılı 69500, 12800, 13150, 7400 ve 13900 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, tapu kaydı, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 409 parsel ... mirasçıları davalılar ...ve müşterekleri adına, 411 parsel ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına, 414 parsel ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına, 415 parsel ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına, 416 parsel ... mirasçıları...ve müşterekleri adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, daha sonra bir kısım paydaşların payları satış yolu ile dava dışı üçüncü kişilere intikal etmiştir. Davacılar ...tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların kadastroca oluşan tapu kayıtlarının iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. ... mirasçısı ... de süresi içinde tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya müdahil olmuş; taşınmazların miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahil davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece keşif yapılmaksızın, çekişmeli taşınmazların davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı kapsamında kalmadığı tapu kaydının dava dışı 410 ve 412 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, çekişmeli taşınmazların, kaydın miktar fazlası olması nedeniyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazların, kadastro tespitleri tapu kaydı, pay satışı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmaktadır. Davacılar, murislerinden gelen taşınmazların paylaşılmadığını kendilerinin de payı bulunduğunu iddia ederek dava açmışlardır. Bir kısım davalılar da kendileri adına tespit ve tescil edilen parsellerin tapu kaydı kapsamında kalmadığını, kendilerinin imar ve ihya etmek suretiyle tasarruf ettiklerini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Çekişmeli parsellerin tapu kaydı kapsamında kalan parsellerin devamı niteliğinde bulunması nedeniyle davalılarca yapılmış olsa bile imar ve ihyanın tereke adına yapıldığının kabulü gerektiği gibi kadastro tespiti de tapu kaydı pay satışı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olduğundan çekişmeli taşınmazların muristen intikal ettiğinin kabulü zorunludur. Ancak, mahkemece taksim konusunda araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edilmesi doğru olmadığı gibi bir kısım davalılar paylarını davadan önce kayden devretmiş olmalarına rağmen bu husus ve davalılardan ..."in kendi payı açısından davayı kabule ilişkin beyanı dikkate alınmadan hüküm kurulması da isabetsizdir. O halde, mahkemece paylaşıma dayanan tarafın paylaşımın varlığını, paylaşımın tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda, paydaşlara verilen yerler ile bunların akibetlerini kanıtlamakla yükümlü olduğu göz önüne alınarak, paylaşmaya dayanılarak adlarına tespit yapılan davalı taraftan bu konudaki delilleri sorulmalı, bundan sonra taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen yerel bilirkişiler, tarafların tanıkları ve tespit bilirkişileri hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve tanıklardan taraflara murislerinden intikal eden çekişmeli taşınmaz da dahil olmak üzere murisin ölümünden sonra terekenin mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşım varsa uyuşmazlığa konu taşınmazların paylaşım sonucu hangi tarafa isabet ettiği sorulup saptanmalı, paylaşım yapılmışsa paylaşımın yapılmadığını iddia eden davacı tarafın bu taşınmazdaki hissesine karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı araştırılmalı, gerektiğinde ilgili tutanaklar ve Kaymaklıgöl mevkiinden davacı tarafa verildiği belirtilen taşınmaz ya da taşınmazların tapu kaydı ile tutanak suretleri getirtilip, bu taşınmazların ne sebeple ve kim adına tespit edildiği incelenmeli ve somut olayda uzun süreli kullanımın harici paylaşımaya karine oluşturup oluşturmayacağı tartışılmalı, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı göz önünde tutulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli 411 parselde davalı ..."in payı ve çekişmeli 414 parselde davalılar ..."in paylarının ..."ya intikal etmiş olması nedeniyle bu davalılar yönünden davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken esastan reddedilmesi ve kabul davayı sona erdiren bir taraf işlemi olup, çekişmeli 416 sayılı parsele ilişkin olarak ... (Raziye) mirasçılarından ..."in 18.12.2012 tarihli celsede kendi payı yönünden, açılan davayı kabulüne ilişkin beyanının değerlendirilmemiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.