Esas No: 2012/444
Karar No: 2012/2167
Karar Tarihi: 12.03.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/444 Esas 2012/2167 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 122 ada 21, 23, 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalılar ..., ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilmiştir. Davacı Hazine"nin aynı tapu kaydına dayanarak davalılar...ve ..."a karşı açtığı davalar da iş bu dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda fen bilirkişi rapor ve krokisinde 12 numara ile gösterilen köşenin (A) harfi ile belirlenen yerinin taşınmazın güney ve kısmen güney batı yol cenahı içinde kaldığı, bu kısmın dava konusu yapılmadığı anlaşıldığından bu yerle ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadastro tespitinde 21 parsel olarak belirlenen yerin 219,78 m2 yüzölçümlü olarak Mehmet çocukları ...adlarına 1/2 paylı olarak ev ve arsa olarak tespit ve tesciline, 23 parselle belirlenen yerin 351.900 m2 yüzölçümlü olarak ... adına ev ve arsa olarak tesciline, 25 parselle belirlenen yerin 316.47 m2 yüzölçümlü olarak ... oğlu ...adına ev olarak tesciline, 26 parselin (B) harfi ile gösterilen 353,55 m2 yüzölçümlü yerin sağlık ocağı yeri ve binası olarak Maliye Hazinesi adına tapuya tespit ve tesciline, 26 parselin krokide (J) harfi ile gösterilen 201.37 m2 yüzölçümlü bölümünün ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve mahkemece kesin hükme değer verilerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin 122 ada 26 parsel sayılı taşınmazın krokide (J) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazla ilgili hükmün ONANMASINA,
2) Davacı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümün dava kapsamında yer almadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç, dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümün Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davanın kapsamında olduğu açıktır. Kadastro sırasında çekişmeli taşınmazın "yüzölçümü hanesi" açık bırakıldığına göre, çekişmeli taşınmazın sınırları ile haritasının kesinleşmediğinin ve bu taşınmaz bölümünün de dava kapsamında sayılması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, bu bölüm yönünden de işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken dosya kapsamına yanlış anlam verilerek bu bölüm hakkında "hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmesi isabetsizdir.
Davalı ..., ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/364 E. 2000/550 K. sayılı dava dosyasının tarafları arasında yer almaktadır. Mahkemece, sözkonusu ilamın, 122 ada 23 parsel sayılı taşınmaz yönünden adı geçen davalı için kesin hüküm oluşturacağı hususunun değerlendirilmemesi doğru olmadığı gibi, davalılardan ... ve ..."nun aynı dava dosyasında taraf bulunmamaları karşısında, sözkonusu dosyada mahkemenin tapu kaydının kapsamına ilişkin kabulünün, 122 ada 21 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar yönünden adı geçen davalıları bağlamayacağının düşünülmemiş olması da doğru değildir.
Davacı Hazinenin tutunduğu Şubat 1970 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydının haritasında, doğuda yer alan ... evinin kaydın kapsamında kalmadığı görülmektedir. Ne var ki mahkemece, zeminde mevcut evin tapu kaydının tesisi tarihindeki ev olup olmadığı, evin yerinin sonradan yapılan tadilatla değişip değişmediği, davalı tarafın zilyetliğinin tapu kaydının tesisinden geriye doğru 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, evin hangi tarihte yapıldığı hususları da araştırılmamıştır.
Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayanarak karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümün de dava kapsamında olduğu ve hakkında hüküm tesisi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, Hazinenin tutunduğu tapu kaydının haritasında gösterilen ev yerlerinin tapu tesis tarihindeki konumlarının sonradan değişip değişmediği, evlerin hangi tarihlerde yapıldığı, davalı ..."nun zilyetliğinin davacı dayanağı tapu kaydının tesisinden geriye doğru 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, Hazine tapusunun kapsamı belirlendikten sonra bu kaydın kapsadığı alan içinde şahısların zilyet oldukları bölümler varsa, bu bölümler yönünden Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar zilyetler yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yukarıda sözü edilen mahkeme kararlarının kimler yönünden kesin hüküm oluşturduğu ve kimler yönünden bağlayıcı olmadığı tartışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Davacı Hazinenin temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile yukarıda 1 numaralı bentde yazılı bölüm dışında kalan hükmün BOZULMASINA, 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.