Esas No: 2011/4486
Karar No: 2012/2049
Karar Tarihi: 01.03.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/4486 Esas 2012/2049 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 284 ada 1 ve 2 parsel sayılı 1676,70 ve 1066,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından Hazine ve ... Belediye Başkanlığı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası ile yine Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesine ilişkin dava, çekişmeli taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sırasında ... ve ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ..."in davasının esas yönünden, davacı ..."in davasının ise feragat nedeni ile reddine; müdahiller ..., ..."in davalarının kabulüne, çekişmeli 284 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisince belirlenen yüzölçümü ile payları da belirtilmek suretiyle müdahiller ..., ... adlarına, 284 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar ... ve ... adlarına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 284 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı kadastro tespit tarihi itibarı ile ... yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşmediği Mahkemece toplanıp, değerlendirilen delillerle belirlenmiş olduğundan davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; Mahkemece, katılan ... ..."ın dava konusu taşınmazı tespit gününden sonra 1996 yılında ..."den satın aldığı ve taşınmazın bir bölümünü uhdesinde bırakarak kalan bölümleri katılanlar ... ve ..."e sattığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de katılan ... ..., ... ve... tespit gününden sonraki düzenlenmiş senetlere ve bu tarihten sonra doğan haklara dayanmışlardır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25/son maddesi uyarınca tespit gününden sonra doğan haklara ilişkin davalara bakma görevi Kadastro Mahkemelerine ait olmayıp, genel mahkemelere ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek katılanların davası hakkında esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Davalı Hazine vekilinin 284 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyizine gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazda davalılar ... ve ... lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı yöntemince araştırılmamış, yapılan ayrı iki keşifte dinlenilen mahalli bilirkişileri ve tanıkların zilyetliğe ilişkin beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu; taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve ziraatçi bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşifte yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın kullanımına ara verilip verilmediği, ara verilmiş ise ne sebeple ara verildiği, terk iradesinin bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, gerektiğinde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazın niteliği ile ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yetersiz inceleme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliyle karar verildi.