Esas No: 2011/5600
Karar No: 2012/1990
Karar Tarihi: 28.02.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/5600 Esas 2012/1990 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 103 ada 2, 116 ada 14, 120 ada 4, 6, 8, 121 ada 11, 32, 123 ada 19, 135 ada 8, 9, 140 ada 50, 142 ada 61, 62, 84, 148 ada 1, 154 ada 50, 60, 117, 160 ada 38, 52, 54, 161 ada 32 ve 112 parsel sayılı 632.48, 318.49, 2183.41, 2752.73, 1435.27, 11393.17, 5791.22, 2330.90, 270.69, 246.84, 6670.90, 886.74, 2014.91, 6574.74, 2753.64, 1742.55, 484.84, 834.88, 3840.31, 2899.12, 4660.94, 6526.38 ve 15179.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Kanber ... mirasçıları adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde taşınmazların ortak muristen geldiği ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın keşif avansının yatırılması konusunda verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine ve çekişmeli 103 ada 2, 116 ada 14, 120 ada 4, 6, 8, 121 ada 11, 32, 123 ada 19, 135 ada 8, 9, 140 ada 50, 142 ada 61, 62, 84, 148 ada 1, 154 ada 50, 60, 117, 160 ada 38, 52, 54, 161 ada 32 ve 112 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vaz geçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 16.4.2010 tarihli ara kararında, mahalli bilirkişilerle tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarına davetiye çıkartılmasına karar verilmediği gibi adı geçenlere yapılacak tebligat giderleri de hüküm altına alınmamış olup bu haliyle, kesin mehile ilişkin ara karar usulsüzdür. Mahkemece usulüne uygun alınmayan ara kararına dayanılarak oluşturulan hüküm isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.