Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/5356 Esas 2012/1982 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5356
Karar No: 2012/1982
Karar Tarihi: 28.02.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/5356 Esas 2012/1982 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2011/5356 E.  ,  2012/1982 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kadastro sırasında 130 ada 29 parsel sayılı 23665,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve harici satın alma nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 130 ada 29 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine işin esasına girilerek hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin göreve ilişkin kabulü, dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Kadastro Kanunu"nun 11/1. maddesinde askı ilan süresi otuz gün olarak kabul edilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 161. maddesinde ise "gün olarak tayin edilmiş sürelerin hesabında, tefhim ve tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı hükmü" yer almaktadır. Çekişmeli taşınmazın tutanağı 08.09.2009 tarihinde askıya çıkarılmış olup, 30 günlük askı süresi 08.10.2009 tarihinde dolmaktadır. Davanın açıldığı tarih ise 08.10.2009 olup, dava askı ilan süresi içerisinde açılmıştır. Kadastro tutanağının kesinleşme şerhi ile ilgili sütununda askı ilan süresinin 07.10.2009 tarihinde bittiğinin yazılı olması hukuken bir sonuç doğurmaz. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Mahkemesi görevli olup, görev hususu yargılamının her safhasında resen gözetilmesi gereken hususlardandır. Kadastro Mahkemesinin görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin, Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleştiğinden Asliye Hukuk Mahkemesini bağlamayacağı da kuşkusuzdur. Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 28.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara