MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.05.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_K A R A R_

Mahkemece, hüküm altına miktar karar tarihi itibariyle 5219 sayılı Yasanın 2 A maddesinin c fıkrası gereğince HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında olduğundan karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyizi halinde mahkemece veya 01.06.1990 tarih ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince Yargıtay’ca temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Mahkemece verilen karar kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.