Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8715 Esas 2012/309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/8715
Karar No: 2012/309
Karar Tarihi: 26.01.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8715 Esas 2012/309 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2011/8715 E.  ,  2012/309 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 105 ada 6 ve 7 parsel sayılı 18.204,97 ve 3.360,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 105 ada 6 sayılı parsel irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ile dava dışı arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiş, 105 ada 7 sayılı parsel, irsen intikal nedeniyle dava dışı ... ile arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiş, satış nedeniyle davalı ... adına tescil edilmiştir. Kadastro sırasında 126 ada 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek yüzölçümleri açık bırakılmak suretiyle 126 ada 48 sayılı parsel, davacı murisi Resul Karahanoğulları ile arkadaşları adına, 126 ada 49 sayılı parsel ise ... ile arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı Resul oğlu ... tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 28.05.2009 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde 126 ada 48 sayılı parsel içinde (A) harfi ile gösterilen bölüme ve (B) harfi ile gösterilen bölüme davalının müdahalesinin men"ine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacıya ait taşınmaza davalının tel örgü çekmek ve arazisine giden yola çeper çekip arkasına traktör römorku koymak suretiyle müdahale ettiği kabul edilmek suretiyle davalının 126 ada 48 sayılı parselin fen bilirkişisi krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümüne ve krokide (B) harfi ile gösterilen yola müdahalesinin men"ine karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 126 ada 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri, davalı olduklarından söz edilerek yüzölçümleri açık bırakılmak suretiyle yapılmıştır. Tespitten önce, davacı tarafından açılan el atmanın önlenmesi davası, görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Hal böyle olunca çekişmeli taşınmazların tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5. maddesi hükmüne göre yapıldığının kabulü zorunludur. Davacının Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava dilekçesi incelendiğinde ailesine ait mezarlık olduğunu iddia ettiği yerin 105 ada 6 sayılı parselde, yol olduğunu iddia ettiği bölümün ise 105 ada 6 ve 7 2011/8715-2012/309 sayılı parsellerde kaldığı anlaşılmaktadır. 105 ada 6 ve 7 sayılı parseller malik ve yüzölçümleri gösterilmek suretiyle tespit edilmiş ve tespitleri kesinleştirilmiş, 126 ada 48 ve 49 sayılı parseller ise Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı oldukları belirtilerek yüzölçüm haneleri boş bırakılarak tespit edilmiştir. Tespitleri davalı olarak yapılan taşınmazların 30 günlük askı ilanının Kadastro Mahkemesince yapılması zorunlu olduğu halde Kadastro Mahkemesince yöntemine uygun şekilde askı ilanı yapılmamış, kadastro tutanak asılları dosya içine alınmamıştır. Askı ilanı yapılmadıkça ve Yasa"nın 11. maddesinde öngörülen 30 günlük süre dolmadıkça duruşmaya başlanması olanaksızdır. O halde öncelikle çekişmeli taşınmazla ilgili, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 11 ve 27. maddelerinde öngörülen şekilde yöntemine uygun askı ilanı yapılmalı, askı ilan süresi dolduktan sonra davaya bakılmalıdır. Bundan sonra işin esasına girilerek Asliye Hukuk Mahkemesinden devredilen davanın kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları alınmak, yapılacak keşifte dava dilekçesi de uygulanmak suretiyle belirlenmeli, kadastro öncesinde genel mahkemede dava konusu olan taşınmazların malik hanesi ya da somut olayda yüzölçüm hanesinin doldurulmuş olmasının sonuca etkili olmadığı gözetilerek dava kapsamında kalan tüm taşınmazların tespit tutanakları davalı hale getirilmelidir. Aktarılan davanın tarafları dışında olup da tespit tutanağında hak sahibi olarak gösterilenler de davaya çağrılıp, davaya karşı diyecekleri sorulup, delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Devredilen dava kapsamında kalan taşınmazların yüzölçüm hanelerinin doldurulmasının hukuken sonuç doğurmayacağı dikkate alınmalıdır. Kabule göre de; kadastro hakimi doğru, gerçeğe uygun, infaz sırasında tereddüt uyandırmayacak şekilde sicil oluşturmakla yükümlü olduğu halde, 126 ada 48 sayılı parsele yönelik müdahalenin men"ine karar verildiği halde gerek 126 ada 48 parsel sayılı taşınmaz gerekse yüzölçüm hanesi boş bırakılan 126 ada 49 parsel sayılı taşınmaz hakkında sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurulmaması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara