Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10627 Esas 2013/10492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10627
Karar No: 2013/10492
Karar Tarihi: 08.11.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10627 Esas 2013/10492 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/10627 E.  ,  2013/10492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı vekili; davacının kayden paydaşı olduğu 524 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından 10.08.1999 tarih ve 1535 sayılı Encümen Kararı ile imar uygulamasına tabi tutularak imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak anılan Belediye Encümen Kararının idari yargı yerinde iptal edildiğini, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescile dönüştüğünü ileri sürerek, 524 sayılı kadastral parselin ihyası ile 157/3450 payının davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı vekilinin davasının kısmen kabulü ile, davacı tarafından davalılardan ... aleyhine açılan davada; daha önce ... İli, Yıldırım İlçesi, Değirmenlikızık Köyü 524 parselde 157/3450 hisse maliki olan ... oğlu ... adına tapuda kayıtlı iken yapılan imar uygulaması ile davacı payının Yıldırım İlçesi, Şirinevler Mh, 1445 ada 1 sayılı parsele 5/2400 pay ile aynı yerde 1440 ada, 3 sayılı parsele 106/2400 pay olarak verilmesine ilişkin imar uygulamasının ... 2.İdare Mahkemesinin 15.11.2005 tarih 2005/653 Esas 2005/1281 Karar sayılı olarak kesinleşen kararı ile imar uygulama planının iptal edildiği halde, bu iptal kararına uygun olarak eski hale getirme ile Kadastral Mülkiyet durumunun ihyası gerçekleştirilmediğinden: ... İli, Yıldırım İlçesi, Şirinevler Mh, 1445 ada, 1 sayılı parseldeki 5/2400 hisse ile ... İli, Yıldırım İlçesi, Şirinevler Mh, 1440 ada, 3 sayılı parseldeki 106/2400 hisse olarak davacı ... Oğlu ... adına tapuda kayıtlı olan bu hisselerin iptali ile ... İli, Yıldırım İlçesi, Değirmenlikızık Köyü, 524 parsel sayılı taşınmazın tüm vasıfları ile birlikte davacıya ait eski 157/3450 payının eski hale getirilmesi için kadastral mülkiyet durumunun ihyası ile bu 157/3450 payın davacı ... TC Nolu ... oğlu ... adına tapuya tesciline, davalılardan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, dosya içeriği ve toplanan delillerden; 524 sayılı kadastral parselin davalı Belediyenin 10.08.1999 tarih ve 1535 sayılı Encümen kararı ile 3194 sayılı Yasa"nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda 1440 ada 3 ve 4, 1445 ada 1 ile 1450 ada 2 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu, aynı uygulamada dava dışı kişinin 523 sayılı parselinin de 1440 ada 1 ve 1445 ada 1 sayılı imar parsellerine gittiği; bu şuyulandırma işlemine ilişkin Belediye Encümen kararının ... 2. İdare Mahkemesi’nin 15.11.2005 tarih ve 653-1281 sayılı kararıyla iptal edildiği ve kararın 10.09.2008 tarihinde kesinleştiği; yine ... 3. İdare Mahkemesi’nin 06.06.2008 tarih ve 90-403 sayılı kararıyla da parselasyon işleminin iptaline hükmedildiği; eldeki davanın kadastral parselin paydaşı olan ... tarafından açıldığı, diğer paydaşların ise dava dışı kaldığı; 524 sayılı kadastral parselin sınırlarının bir kısmı üzerinde anılan imar uygulamasıyla 1440 ada 1 ve 3 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu, kalan kısmının imar uygulaması sonrası niteliğinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmadığı, 1440 ada 3 sayılı imar parselinde davacı dışında çok sayıda başka paydaşların da bulunduğu ve 1440 ada 1 sayılı parsel malikinin de dava dışı kişi olduğu; davanın Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile işlemi yapan idareye (Belediyeye) yöneltildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu"nun 693/3. fıkrası; paydaşlardan her birinin bölünemeyen ortak menfaatin korunmasını, diğer paydaşları temsilen isteyebileceğini öngörmektedir. Bu durumda davanın paydaş tarafından açılmasında anılan Yasaya aykırı bir yön yoktur. Ne var ki; bir taşınmazın dava edilen pay yönünden kadastral parsele, diğer pay yönünden imar parseline ilişkin olması hukuken mümkün olmadığı gibi hem taşınmazın geometrik ve hukuksal durumu ve hem de niteliği itibariyle doğru sicil oluşturma ilkesine de aykırı olacağı tartışmasızdır. Olaya bu açıdan bakıldığında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığının sözkonusu olduğu kabul edilmelidir. Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır. Yine; kadastral duruma dönülme istekli uyuşmazlıklarda taraf teşkili bakımından husumetin, kadastral parsellerin kapsamında kalan ve iptale konu edilen imar parsel ya da parsellerinin maliklerine yöneltilmesi gerekeceği kuşkusuzdur ve bu davanın özelliği itibariyle kayıt malikleri yanı sıra işlemi yapan Belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkündür. Oysa eldeki dava; yalnızca Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile işlemi yapan Belediye"ye yöneltilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davalı ...’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, davanın pasif husumet yönünden görülebilmesi, kayıt maliklerinin davalı safında yer almasına bağlıdır. Hal böyle olunca; davacıya diğer paydaşları da davaya dahil etmesi ve 524 sayılı kadastral parselin sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanların saptanarak, bunların malikleri aleyhine dava açması için önel verilmesi, dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra taraf delillerinin eksiksiz toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan, yanılgıya düşülerek eksik soruşturmayla yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; iddianın ileri sürülüş biçimi ve niteliğine göre istek, doğrudan mülkiyete ilişkin olmayıp sicil kaydının düzeltilmesine yönelik olduğundan karar ilam harcının maktu yerine nispi olarak belirlenmiş olması da isabetli değildir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara