Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3000 Esas 2012/3883 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3000
Karar No: 2012/3883
Karar Tarihi: 16.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3000 Esas 2012/3883 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2012/3000 E.  ,  2012/3883 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava konusu taşınmazların tapu kayıt malhiki "..."in soyadının "..." olduğunu ileri sürerek tapu kaydına soyadının eklenmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazlardan 352 ada 42 sayılı parsel kadastro tespiti ile ölü ... mirasçıları adına, 35 sayılı parsel ise ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, "..."in soyadının "..." olduğunu ileri sürmektedir. Mahkemece ... ..."un nüfus kaydı getirtilmeksizin tanık anlatımlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Tapuda isim düzeltilmesi davalarında mülkiyet değişikliğine neden olmamak için kayıt maliki ile ismi düzeltilen kişinin aynı kişi olduğu konusunda tam bir kanaatin oluşması zorunludur. Mahkemece taşınmazın tapu kayıtları, dayanakları ve nüfus kayıtları getirtilerek incelenmiş ise de nüfus kayıtları getirtilmeksizin uyuşmazlığın giderilmesi mümkün değildir. Bu itibarla nüfus kayıtları getirtildikten sonra Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 16.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara