Esas No: 2012/3065
Karar No: 2012/3853
Karar Tarihi: 16.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/3065 Esas 2012/3853 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.08.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde 175 ada 2 sayılı parsel üzerindeki yapı tüm arazi değerinden fazla olduğundan, 2 sayılı parselin tapusunun iptali ile tescil, bu da mümkün görülmezse yapı değerinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Davalılardan ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, davacının Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddedilmiş, 2 sayılı parsel üzerindeki yapı arazinin tüm değerinden fazla olduğundan arazi değeri 44.687,40 TL davalılara ödenmek üzere depo ettirilmiş ve 2 sayılı parselin davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan Bülent ve ... temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanunu m. 684. ve 718. hükümleri gereğince kural olarak yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur.
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile
yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir.
Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır. Ancak, bunun için davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir. Somut olayda, 175 ada 2 sayılı parsel üzerindeki yapı 1983 yılında oturulur hale getirildiğinden, taşınmazın kadastro tespiti 16.01.1996 tarihinde kesinleştiğinden, dava ise bu tarihten çok sonra 20.08.2008 tarihinde açıldığından davacının Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı isteminin dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddi doğrudur. Ancak, yaslarımızda başkasına ait arazi üzerindeki yapının değerinin arazi değerinden fazla olması halinde, yapı sahibine o arazinin mülkiyetini isteme yetkisi veren bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla, mahkemenin kabul ettiği şekilde taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçirilmesi yanlıştır.
Ne var ki, davacı mülkiyet aktarımı istemi dışında diğer bazı taleplerde öne sürmüştür. Yapılması gereken iş, davacının kademeli isteklerini incelemek ve hükme bağlamak olmalıdır.
Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 16.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.