Esas No: 2012/2346
Karar No: 2012/3843
Karar Tarihi: 16.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2346 Esas 2012/3843 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 205 ada 30, 75, 212 ada 50, 213 ada 60 sayılı parsellerin tapulu taşınmazı olduğunu, bu taşınmazların mera komisyonu çalışmaları sırasında komisyonun 25.06.2010 tarih ve 622 sayılı kararıyla mera kaynakları arasına alındığını, ne var ki ağaçlandırma sahası olarak kullanılmak üzere dava dışı DSİ’ye tahsis edildiğini, mera komisyonunu anılan kararının iptalini istemiştir.
Davalı köy, taşınmazların öteden beri mera olarak kullanılan yerler arasında kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazlar tapuda hali arazi niteliğiyle davacı Hazine adına kayıtlı olup, mera tahsis çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına alınarak tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
4342 sayıl Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir.
Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır.
Somut uyuşmazlıkta, değinilen biçimde işlem yapılmadığından dava konusu yerin mera kaynakları arasına alınması olanaklı değildir.
Yapılan bu saptamaya göre, davanın kabulü yerine yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.