Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/6891 Esas 2013/10402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6891
Karar No: 2013/10402
Karar Tarihi: 05.11.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/6891 Esas 2013/10402 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/6891 E.  ,  2013/10402 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... Gündi vs. vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Üçağıl Köyü 115 ada 3 ve 259 ada 37 parsel sayılı 1943.70 ve 13774.69 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İdris oğlu ... adına tespit ve 12.06.2008 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri vekili, 22.03.2010 tarihli dava dilekçesi ile 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin babası İbrahim tarafından ... mirasçılarından 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın doğusunda ve batısında kalan bölümlerinin üçüncü kişiden, orta bölümünün ise ... mirasçılarından davacılar tarafından satın alındığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu Üçağıl Köyü sınırları içinde bulunan 259 ada 37 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulüne, tapu kaydının iptali ile, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3267,64 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 6867,98 m2 yüzölçümündeki bölümlerin dava konusu taşınmazdan ayrılarak, İnebolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.11.2011 tarihli, 2011/575 Esas, 2011/619 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca ... oğlu İbrahim Günar mirasçıları adına aynı ada son parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3639,07 m2 yüzölçümündeki kısmın ise... Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.01.2004 tarihli, 2003/312 Esas, 2004/5 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca İdris oğlu ... mirasçıları adlarına aynı ada son parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu Üçağıl Köyü sınırları içinde bulunan 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine göre; "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Çekişmeli 259 ada 37 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kısmen kabulü ile uzman bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin ... oğlu İbrahim Günar mirasçıları adına, (B) harfi ile gösterilen bölümünün İdris oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Çekişmeli 259 ada 37 parsel sayılı taşınmaza yönelik hüküm, davacılar vekili tarafından (B) bölümü yönünden esastan, (A) ve (C) bölümleri yönünden ise şekle yönelik olarak temyiz edilmiştir. Mahkemece kurulan hükümde hem (B) bölümü yönünden, hem de (A) ve (C) bölümleri yönünden "aynı ada son parsel numarası ile" denmek suretiyle 259
    ada 37 parseli tamamen ortadan kaldırır şekilde ve birbirleri ile sınır olmayıp (B) bölümünün araya girmesiyle birbirinden ayrı bölümler olan (A) ve (C) bölümleri yönünden de tekil ifade kullanılarak; kimler adına ve hangi pay oranlarıyla tescile karar verildiği açıkca yazılmadan, gerekçeli kararın eki olmayan veraset ilamına atıfla hüküm kurulması isabetsiz olup, bu husus bozma nedeni ise de, bu isabetsizliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; kararın hüküm bölümünün 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) bölümlerinin tescili ile ilgili 4. paragrafı tamamen hükümden çıkarılarak, yerine, "İnebolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.11.2011 tarihli ve 2011/575 Esas, 2011/619 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca tamamı 80 pay kabul edilerek 16"şar paylarının İbrahim oğlu ..., İbrahim oğlu ..., İbrahim kızı Fatma (Günar) Yılmaz ve İbrahim kızı Ayşe (Günar) Yılmazer adlarına, 4 payının Feyzullah kızı Hatice Günar adına, 3"er paylarının ... oğlu Erdoğan Günar, ... kızı Filiz (Günar) Koç, ... oğlu Sedat Günar ve ... kızı Nuray (Günar) Ergün adllarına aynı adanın takip eden en son parsel numaraları verilerek tapuya kayıt ve tesciline" sözcüklerinin yazılmasına ve çekişmeli 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın hükme esas uzman bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümleri ile ilgili kararların hüküm bölümünün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA,
    2-) Esastan temyize konu olan çekişmeli 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın hükme esas bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünde yapılan incelemede; Mahkemece 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ortak miras bırakan İdris oğlu Bekir"den kaldığı, dava konusu taşınmazları uzun yıllar köyde yaşayan ... oğlu ..."ın kullandığı, her ne kadar ..."ın, amcaları ... ve Osman"ın bu taşınmazlardaki paylarını satın aldığı iddia edilmiş ise de bu durumda 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın amcaları ile birlikte davacıların babası İbrahim"e satılmasının anlamsız olduğu, ..."ın amcalarının rızalarını almasının, amcalarının paylarını satın almadığını gösterdiği; 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.07.2006 tarihli kararı ile bu dosyanın davacıları olan ... ve ..."ın Recep kızı ..."ın miras payına müdahalelerinin men"ine karar verildiği; anılan Sulh Hukuk Mahkemesi kararının bu dosya içine kesin hüküm oluşturmasa da kuvvetli delil niteliğinde olduğu kabul edilerek davalarının reddine karar verilmiştir.
    a) Dosya içindeki veraset ilamı ve nüfus kayıtlarının incelenmesinden ortak miras bırakan İdris oğlu Bekir"in 1922 (1338) yılında, yani Türk Medeni Kanunu"nun yürürlük tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Bu hale göre, İdris oğlu Bekir"in terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine değil, müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir ve mirasçıların terekede paydaş olmayan üçüncü kişi niteliğindeki kişilerle akdi ilişkilerinin de bu husus gözetilerek değerlendirilmesi gerekir. Her ne kadar; mahkemece taraflar yönünden güçlü delil oluşturacağı kabul edilen 17.7.2006 tarihli Sulh Hukuk Mahkemesi ilamında, İdris oğlu Bekir terekesinin iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olacağı kabul edilmiş ise de, maddi yanılgıya dayalı karara bu yönüyle itibar etmek mümkün değildir. Kaldı ki, anılan ilamda ... mirasçılarının tamamı değil, sadece ..."ın taraf olduğu göz önüne alındığında kararın ... terekesini bağlamayacağı da açıktır. Hal böyle olunca; , ... ve ...’ın paylarını üçüncü kişi niteliğindeki İbrahim Günar’a satışlarının geçerli olacağı gözetilmek suretiyle 15.11.1970 tarihli satış senedine değer verilerek adı geçenlerin paylarının İbrahim Günar mirasçıları olan davacılar adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi yönünde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulü ile 115 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA

    b) 259 ada 37 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; bu bölümün ortak miras bırakan İdris oğlu Bekir’den kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; İdris oğlu Bekir’in terekesine dahil olan bu bölümün, uzun yıllar ... tarafından zilyet edildikten sonra, hangi nedenlerle davacıların miras bırakanları İbrahim ve Ayşe Günar’ın zilyetliğine geçtiği noktasında toplanmaktadır. Yukarıda anılan Sulh hukuk Mahkemesi kararında her ne kadar bu bölümün satışa konu olmadığı kabul edilmiş ise de, mahallinde yapılan 15.4.2006 tarihli keşfe katılan bazı yerel bilirkişi ve tanıklar satış senedinde mevki adı geçmemiş olsa da bu bölümün de satışa konu olduğunu bildirmişlerdir. Bu dosyada dinlenen yerel bilirkişi kurulu ve bazı tanıklar (B) bölümünün ... tarafından, amcalarının payları satın alındıktan sonra kardeşi Ayşe Günar’a bağışlandığını bildirmiştir. Bütün bu anlatımlardan, bu taşınmazın İdris oğlu Bekir terekesine dahil bir yer iken ve uzun yıllar ... tarafından zilyet edildikten sonra çekişmeli bir bölümün zilyetliğinin İbrahim veya Ayşe Günar’a geçtiği sonucuna varılmaktadır. Çekişmeli olan husus ise, İbrahim ve Ayşe Günar’ın sürdürdükleri zilyetliğin niteliğinin ne olduğu; başka bir ifade ile İbrahim ve Ayşe"nin çekişmeli bölümü, mirasçı sıfatı ile mi, yoksa Recep ile aralarında geçen akdi ilişkiler nedeniyle kendilerine ait bir mal olarak mı kullandıkları noktasında toplanmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. (B) bölümünün satışa konu edilip edilmediği ve sürdürülen zilyetliğin niteliği hususunda mahallinde yapılan keşifte dinlenen senet tanığı Muzaffer Günar’dan çekişmeli bölümün 15.11.1970 tarihli senetleri satışa konu yerlerden olup olmadığı açıkça sorulmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için HMK"nın 31. maddesi uyarınca taraflardan bu bölümünün ne sebeple İbrahim ve Ayşe Günar’ın zilyetliklerine geçtiğini kanıtlamak üzere tanık bildirmeleri istenmeli ve bu tanıklar hazır olduğu halde mahallinde yeninden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, çekişmeli bölümün 15.11.1970 tarihli senetteki satışa konu olup olmadığı ile aynı tarihlerde ... tarafından Ayşe Günar’a bağışlanıp bağışlanmadığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak taraf tanıklarından sorup saptanmalıdır. Tanık sözleri arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak bütün deliller birlikte değerlendirilerek; çekişmeli bu bölüm satışa konu yerlerden ise, yukarıdaki (a) bendinde 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili yapılan açıklamalar gözetilerek; çekişmeli bu bölüm satışa konu değilse, Ayşe’ye bağışlanıp bağışlanmadığı, bağışlanmışsa bağışı tek başına Recep’in mi, yoksa amcalarıyla birlikte Recep’in mi yaptığı veya bağış öncesi bu bölümdeki amcalarının paylarını Recep’in toplayıp toplamadığı; mirasçılar arasında pay satış ve bağışının tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olsa bile geçerli olacağı hususları gözetilerek, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz önüne alınmadan karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 900.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara