Esas No: 2012/2709
Karar No: 2012/3769
Karar Tarihi: 15.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2709 Esas 2012/3769 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.07.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı, 160 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, davalıya ait 998 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ..., davacının 20 yılı aşkın süredir devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerden kullandığı yolu olduğunu, başka alternatiflerin bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır.
Mahkemece, davacıya ait 160 parsel sayılı taşınmaz yararına, 998 parsel sayılı taşınmaz üzerinden 14.05.2010 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinden 3.seçenek olarak belirtilen 217,94 m2"lik kısımdan geçit kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, 998 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece, 24.10.2008 tarihinde keşif yapılmış, ziraat bilirkişinin tanzim ettiği 18.11.2008 tarihli raporunda aleyhine geçit kurulan 998 parsel sayılı taşınmazın 1 dekarı 3000 TL"den 217,94 metrekarelik yerin üzerinde bulunan ağaçlar ile toplam bedelinin 903,82 TL olarak hesaplanmış, 05.05.2010 tarihinde yapılan keşif sonrası tanzim edilen 24.06.2010 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise geçit bedelini 1 dekarı 1.500 TL"den ağaçlarla birlikte 576,91 TL olarak belirtilmiş ve mahkemece de bu rapor hükme esas alınmıştır.
Geçit bedeli yukarıda belirtildiği üzere mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduretini gidermek için ödenecek bir bedeldir. Taşınmazın niteliği gözetilerek objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Aynı ziraat bilirkişisinden 2 yıl sonra alınan raporda geçit bedeli daha az hesaplanmış raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Ayrıca hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Mahkemece taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişilerin taşınmazın değeri konusunda görüşleri alınarak geçit bedelinin objektif kriterlere göre yeniden hesaplatılması ve çelişkiler giderilerek hüküm kurulması gerekir.
Bu hususlardan ayrı olarak geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti ile harcın davalılardan tahsili de doğru olmamıştır.
Açıklanan bu yönler gözden kaçırılmak suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.