Esas No: 2012/2625
Karar No: 2012/3728
Karar Tarihi: 14.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/2625 Esas 2012/3728 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı-davalı vekili tarafından, davalı-davacılar aleyhine 02.10.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i, birleşen davada temliken tescil, olmadığı takdirde mülkiyetin tespiti ve ıslahla tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 08.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar (k.davacılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza haksız elatmanın giderilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuş, birleştirilen davalarında ise Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanarak temliken tescil, yapı mülkiyetinin tespiti, ıslah yoluyla da tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Mahkemece, asıl dava kabul edilmiş, çaplı taşınmaza davalıların haksız müdahalelerinin men’ine, birleştirilen davadaki temliken tescil ve mülkiyet tespiti istemlerinin reddine karar verilmiş, birleşen davacıların tazminat istemleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
Hükmü, asıl davanın davalıları ve birleşen davanın davacıları temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre asıl davanın davalıları ve birleşen davanın davacılarının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen davacılardan Ahmet, ıslah yoluyla 509 sayılı parsel üzerindeki yapılara katkılarından dolayı 38.603,25 TL, İsmail ise aynı nedenle 22.398,25 TL tazminatın mülkiyet hakkı sahibi davacı ve davalıdan tahsilini istemiştir.
Ne var ki, mahkemece bu konu inceleme ve araştırma dışı bırakılmıştır. Şayet, birleşen davanın davacıları 509 sayılı parsel üzerinde yapılan binanın yapımı sırasında bir katkı sağlamışsa, yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzemede katkısı olan kişilere muhik bir tazminat olarak ödenmesi gerekir.
Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır.Buna karşılık,üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir ... Malzeme maliki ve arazi sahibi iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir. Muhik tazminatın tespit ve takdiri hakime ait bir görevdir. Olayın özelliğine göre malzemenin dava tarihindeki değeri gözetilerek takdir edilir. Malzeme sahibi kötüniyetli ise arsa sahibi malzemenin kendisi yönünden taşıdığı en az değeri öder. Bu değer inşaat nedeniyle taşınmazda meydana gelen objektif değer artışı oranı olmayacağından burada da olayın özelliğine göre hakimin geniş taktir yetkisi bulunmaktadır (TMK.m.4).
Mahkemece, ıslah yoluyla öne sürülen davalı ve davacıların tazminat istemleri yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırılıp incelenmeli, oluşacak sonuca göre de bu istek bir karara bağlanmalıdır.
Değinilen yönün göz ardı edilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1).bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalıları ve birleşen davanın davacılarının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2).bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.