(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/1611 E. , 2012/3705 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.11.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, eser bedelinden kalan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemleriyle açılmıştır.
Davalı, eserin ayıplı meydana getirildiğini, davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, kaldı ki davacının imal ettiği fason kumaş üretimi sebebiyle başka şirketler tarafından kendilerine reklamasyon faturaları gönderildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Gerçekten yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor ve dosya kapsamındaki delillerden, 18.05.2010 tarihli ayıp ihbar yazısının ve reklamasyon faturalarının davacıya tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalı ayıp ihbarının yapıldığını yazılı delille kanıtlayamamıştır. Ancak, ayıp ihbarının varlığı tanık sözleriyle ya da kati delillerden olan yemin deliliyle de kanıtlanabilir. Nitekim, davalı 01.03.2011 tarihli dilekçesinde ayıp ihbarı yapıldığını yemin deliliyle kanıtlayacağını ileri sürmüş, fakat davacıya davalının yönelttiği yeminle ilgili usulü bir işlem yapılmamıştır.
Değinilen hususun göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırmayla davanın yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.