Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9580 Esas 2013/10230 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9580
Karar No: 2013/10230
Karar Tarihi: 04.11.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/9580 Esas 2013/10230 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2013/9580 E.  ,  2013/10230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "zilyetliğin terk edilip edilmediğinin araştırılması, davalının imzasını taşıyan 07.10.2008 tarihli "mahalli tespit tutanağı" başlıklı belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı sorularak bu belgelerin kabul mahiyetinde bulunup bulunmadığının tartışılması, dava konusu taşınmazların sınırında 141 ada 58 parsel sayılı mera bulunması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında yöntemince mera araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 141 ada 8 ve 141 ada 9 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında” komşu 141 ada 58 sayılı mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığının ve çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı hususları ile zilyetlik durumunun araştırılması, yöntemince mera araştırması yapılması, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların niteliği ile ilgili rapor alınması, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmesi, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin terk edilip edilmediğinin ve 07.10.2008 tarihli tutanaklardaki beyanın kabul manasına gelip gelmeyeceğinin tartışılması” gereklerine işaret edilmiştir. Mahkemece, aynı köyden mahalli bilirkişi dinlenilmiş, zilyetliğin terk edilip edilmediği hususu araştırılmamış, zirai bilirkişi kurulu raporunda taşınmazlar üzerindeki imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, taşınmazların hali hazırdaki niteliği, komşu mera taşınmazı ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarına değinilmemiş, 07.10.2008 tarihli tutanaklardaki beyanın kabul manasına gelip gelmeyeceği tartışılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazların bulunduğu yerde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, komşu 141 ada 58 sayılı mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime, nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, zaman içinde sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı, hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazların meradan açılan bir yer olup olmadığı ve taşınmazlar imar-ihyaya konu edilmişler ise imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarını açıklayan ve taşınmazların tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazlar ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin terk edilip edilmediği ve 07.10.2008 tarihli tutanaklardaki beyanın kabul manasına gelip gelmeyeceği de tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik araştırma ve dosya kapsamına uymayan değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara