Esas No: 2013/8890
Karar No: 2013/10184
Karar Tarihi: 01.11.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/8890 Esas 2013/10184 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Çamköy Köyü 13288 ada 10 parsel sayılı 2981,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’un fiili kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., 13288 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kendi kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile Kadastro Müdürlüğü ve ..."ı hasım göstermek suretiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerip ... davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, ...’a karşı açılan davanın kabulüne, "13288 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının tespiti ile Hazine adına tesciline, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde ... lehine verilen şerhin iptali ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 445,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ...’un, (B) harfi ile gösterilen 501,15 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacı ...’ün kullanımında olduğunun tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmesine" karar verilmiş, hüküm davalı ... Müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dava dilekçelerinde çekişme konusu olarak 13288 ada 10 parsel sayılı taşınmazı göstermişlerdir. Çamköy Mahallesi Muhtar vekili imzalı tarihsiz mühürlü yazıda, davanın 13288 ada 10 parsel değil 13284 ada 10 parselle ilgili olması gerektiğinden sözedilmiş; mahkemece 13284 ada 10 parsel sayılı taşınmaz başında keşif yapılmış ve fen bilirkişi tarafından da 13284 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin harita düzenlenmiştir. Kararda sözü edilen (A) ve (B) bölümleri 13288 ada 10 parsele değil, 13284 ada 10 parsel sayılı taşınmaza aittir. Ne var ki mahkemece bu çelişki üzerinde durularak davanın gerçekte hangi parsele ilişkin bulunduğu, dava dilekçelerinde ada numarasının yanlış yazılıp yazılmadığı üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davaların lehine kullanıcı şerhi verilen kişi ile birlikte tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi ve ekonomik amacına uygun fiili kullanımın var olup olmadığının Hazineye karşı da kanıtlanması zorunlu iken, temsilcide yanılgı düzeltilerek Hazine davaya dahil edilmemiştir. Mahkeme kararında 13288 ada 10 parsel sayılı taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulurken, kullanıcı şerhine ilişkin atıf yapılan fen bilirkişi raporundaki (A) ve (B) bölümleri 13288 ada 10 parselin değil, 13284 ada 10 parselin bölümleridir. Bu haliyle kararın infazı da mümkün bulunmamaktadır. Usuli eksiklikler giderilmeden ve eksik incelemeye dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, temsilcide yanılgı giderilerek Hazine davaya dahil edilmeli, bundan sonra davacılardan, davalarının hangi taşınmaza ilişkin olduğu sorularak, maddi hata yapıldığının ve davanın 13284 ada 10 parsele yönelik olduğunun anlaşılması halinde 13284 ada 10 parsele ait kadastro tutanak aslı getirtilip, 13288 ada 10 parsele ait tutanak aslı Kadastro Müdürlüğüne iade edilmelidir. Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ..."ın 13284 ada 10 parsel sayılı taşınmazda lehine kullanıcı şerhi verilen kişi olduğunun anlaşılması halinde adresi araştırılarak yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilmelidir. Usule ilişkin eksiklikler giderilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmeli, iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre ve infazı kabil bir hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 01.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.