Esas No: 2012/667
Karar No: 2012/3609
Karar Tarihi: 12.03.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/667 Esas 2012/3609 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali %40 icra inkar tazminatının tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, eser bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemleriyle açılmıştır.
Davalı, yapıldığı öne sürülen işlerin partinin talimatıyla değil, doğrudan adaylarla yapılan sözleşmelerle meydana getirildiğini davacıyla akdi bir ilişkileri olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, icra takibine itirazın iptaline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı parti ilçe yönetimi temyiz etmiştir.
Taraflar arasında yapıldığı iddia edilen işlerle ilgili yazılı bir sözleşme olmadığı tartışmasızdır. Diğer taraftan davalı akti ilişkiyi de inkar etmiştir. Takip konusu miktara göre akti ilişkinin tanık sözleriyle ispatlanması mümkün değildir. Kaldı ki, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun 71. maddesine göre siyasi partilerin yapacaklar giderler, sözleşmeler ve girişecekleri yükümlülükler genel merkezde parti tüzel kişiğiliği adına illerde il yönetim kurulu adına, ilçelerde ilçe yönetim kurulu adına yetkili kılınan kişi veya kurulca yapılabilir. Siyasi partilerin il ve ilçelerdeki teşkilat kademeleri tarafından parti tüzel kişiliği adına sözleşme yapılmasına ve hükümlülük altına girilmesine ilişkin esaslar merkez karar ve yönetim kurulunca tespit olunur. Bu esaslara aykırı olarak yahut siyasi partilerin tüzüklerine göre merkez karar ve yönetim kurulunca önceden yazılı yetki verilmediği veya sonradan bir kararla onaylanmadığı takdirde partinin teşkilat kademelerinin yaptıkları sözleşme ve giriştikleri yükümlülüklerden dolayı parti tüzel kişiliği hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Merkez karar ve yönetim kurulu veya genel başkan veya parti tüzel kişiliği aleyhine takipte bulunamaz. Bu takdirde sorumluluk sözleşmeyi yapan veya yükümlülük altına giren kişi veya kişilere ait olur. Açıklanan hüküm karşısında da partinin ilçe başkanlığının dolayısıyla genel başkanlığın sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır.
Yapılan bu saptamalara davanın reddi yerine usulde yer olmadığı halde dinlenen tanık sözlerine değer tanınarak istemin yazılı olduğu şekilde hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.