Esas No: 2013/10026
Karar No: 2013/10129
Karar Tarihi: 01.11.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/10026 Esas 2013/10129 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine vekili; Kabasakal Köyü 1219 (247) nolu kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 37 nolu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1219 sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisine şuyulandırmalar sonucunda Kabasakal Köyü 5592 ada 8 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu, ancak gerek ... Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parselinin tapu kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğünü ileri sürerek; 5592 ada 8 sayılı imar parselinin, düzenleme öncesi kadastral ve kök parsele geri dönüşümünü teminen tapu iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile Kabasakal Köyü 5592 ada 8 parselde bilirkişinin 31.8.2010 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 1304,00 kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek Kabasakal Köyü 1219 parsel sayılı kadastro parselin ihyasına, terditli olarak açılan tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve Hazine adına tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicil oluşturulması öngörüldüğü halde, ... Belediyesi adına ihdas yoluyla tescil edildiği ve ... Belediyesi tarafından başka birçok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiği ve bilahare aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan; mahkemece yapılan uygulama sonucu bilirkişi heyeti tarafından, imar uygulamaları sonucunda 1219 sayılı ihdas parselinin sınırları üzerinde dava konusu 5592 ada 8 sayılı imar parseli dışında aynı ada 7 ve 9 sayılı imar parselleri ile park alanının oluşturulduğu bildirilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, ... Belediyesi adına oluşan sicil kaydının TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır. Öte yandan; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilip, kararların kesinleşmesiyle imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanıksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştükleri tartışmasızdır. Ancak, ihyası istenilen 1219 parsel sayılı ve 2357 metrekare miktarlı taşınmazın ihyasına karar verilebilmesi için bu ihdas parseli üzerinde imar uygulamaları ile oluşturulan tüm alanların dava konusu edilmesi gerekirken, sadece 5592 ada 8 sayılı imar parseli çekişmeye konu edilmiş olup, Mahkemece de, 5592 ada 8 parselin 1304,00 m2"lik kısmıyla ilgili iptal ve bu kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek Kabasakal Köyü 1219 parsel sayılı kadastro parselin ihyasına şeklinde kısmi ihya hükmü kurulması doğru değildir. O halde Mahkemece, davacıya 1219 sayılı ihdas parseli üzerinde imar uygulamaları ile oluşturulan diğer imar parselleri ve park alanıyla ilgili olarak kadastral parselin ihyasına yönelik dava açma olanağı sağlanarak bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, toplanan ve toplanacak olan deliller çerçevesinde birlikte hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Ayrıca kabule göre de, ihyasına karar verilen çekişme konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması ve davada terditli tazminat talebi bulunmadığı halde bu konuda istek varmış gibi hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin ve takdiri de isabetli değildir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 01.11.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.